21 Kasım 2007 Çarşamba

UNUTTUĞUNU UNUTMAK


Bir kabak tatlısı nelere malolabilir. Altüstü 300-500 kalori diyebilirsiniz. Ama eğer benim gibi unuttuğunuzu da unutursanız bir kabak tatlısı evinizi kaybetmenize bile sebep olabilir. Herkes merak içinde... Daha fazla merakta bırakmayayım.

Geçen hafta Oktay Usta'nın programında gördüğüm iki aşamalı pişirilen kabak tatlısını uygulamaya karar verdim. Evvelsi gün ocakta ilk aşama olarak pişirdim. Kabakların bir gün şerbette bekletilip tekrar pişirilmesi gerekiyordu. Dün akşam da ikinci aşama için tencereyi ocağa koydum. Bir yandan da markete gidebilmek için hazırlanıyorum. Can'ın altını değiştirip, üstünü giydirdim. Eşimle çıktık evden. Daha yol almadan eşim hatırladı ki evden markete bozuk çıktığından iade için götürülecek ürünü yanına almamış. Yukarı çıktı fişiyle beraber aldı geldi. Sonra markete gittik, bu seferde eşim kredi kartını unuttuğunu farketti. Geri dönmek olmaz deyip, ürünün iadesinden gelecek para ile alışveriş yaparım artık dedim. Can'ın bezi bitmişti, bir bez alsak yeter diyorum. Ben markete gittim, eşim bebekle beraber araba da bekledi. İade işlemleri çok uzun sürdü. Sonunda iade edip alacaklarımı tam iade ettiğimiz ürüne denk düşürüp arabaya geldim. Eve doğru yola koyulduk. Benim tabi ocakta ki kabak tatlısı hiç aklıma gelmiyor bile. Unuttuğumu bile unuttum, var mı bunun ötesi? Emziren kadınım, beni mazur görün diyesim geliyor. Bu şikayeti diğer bebekli annelerden de duyuyorum çünkü. Eskisi gibi herşeyi aklımda tutamıyoruz diyorlar.

Neyse eve çıktık, eşim kapıyı açtı ki müthiş bir duman yüzümüze doğru çarptı. Ben Can'ı alıp hemen merdivenlerden aşağı inmeye çalışıyorum ama duman benden hızlı neredeyse, peşimizi bırakmıyor. Eşim hemen ocağı kapayıp, evin bütün pencerelerini, kapılarını açtı. Bütün apartmana yayıldı duman ve koku. Komşular da dışarı çıktılar.Herkes yangın var diye düşünmüş. Neyse ki yoktu. Duman çekilince eve girdik.

Ucuz atlattık, çünkü sadece şekerden ibaret olduğu için alev almamıştı, kömürün had safhasına ulaşmıştı sadece. Bir saattir ocağın üstünde kaynıyordu. Yağ olsaydı, alev alırdı, gerisini düşünemiyorum.

Yanan kabak tatlısına mı üzülürsünüz yoksa çöpe gidecek tencerenize mi? Ya da sevinirsiniz, evinizde yangın çıkmayıp da bu kadar ucuz atlattığınıza.

Bu karışık duygular eşliğinde sessiz bir şekilde geçirdik geri kalan akşamı eşimle...

Eskiden evden çıkarken doğalgazı kapatma alışkanlığımız vardı. Sonra sonra bıraktık bu alışkanlığı. Yeniden bu alışkanlığa dönelim diyoruz.

Kıssadan hisse, evden çıkarken bir daha kontrol edin evinizi. Ocakta ya da prizde birşey bırakmayın. Uzun süreli ayrılıyorsanız vanaları ve şalteri kapatın. Eğer benim gibi unuttuğunu dahi unutanlardan oldu iseniz, bir başkasından sizin için kontrol etmesini isteyin.
Evinizi sigorta ettirmeyi de ihmal etmeyin tabi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder