28 Kasım 2007 Çarşamba

ESRA İÇİN... ELMALI PASTA

Esra her tarif yazısında bir anısını anlatmış neredeyse. Benim seçtiğim elmalı pasta yazısında ise çocukken komşularının elma ağacını taşladıklarını anlatmış. Kendini oğlan çocuklarıyla bir tuttuğunu ayrıca...
Bu yazıları okurken Esra için aynı ben dedim. Velakin bizim memlekette elma ağacından ziyade kayısı ağacı boldu. Adım atsan kayısı ağacına çarparsın. Bilin bakalım nereliyim:) Kayısının en güzel çeşidi Hasanbeyi olanıdır. İri olur ve çağlası ağız doldurur böylece. İki ısırmayla bitmez hemencecik. Keyfi sürer biraz. Hasanbeyi çeşidinden kayısı ağacı bulunan komşularımız biraz şansız idi, çocukların istilası sebebiyle. Duvara tırmanılır, ağacın dallarından çağla dediğimiz yavru kayısılar ceplere doldurulur, sonra da vınn. Şimdi ki aklım olsa yapmazdım, olur mu hiç izinsiz. Ama çocukluk bu işte. O zamanki yaramaz kız gitti, şimdi mutfakta olmaktan keyif alan anne Pınar geldi. Ben de Esra gibi yazıyı burada bağlayıp pastaya geçiyorum.
Elmalı tatlara bayılıyorum. Çiğ olarak değil ama tartın, kurabiyenin, kekin içinde harika oluyor. Esra'nın bu tarifi tam bana göre idi. Üstelik benim gibi bebekli biri için de çok pratik. Bir gece önceden Can uyuduktan sonra iç harcını hazırladım. Sabah erkenden de hamurunu yoğurup, açıp, harcı içine yaydım ve sardım. Bu malzemeler ile iki rulo çıkıyor. Ben yaramazlık yapıp ikinci rulo yerine kurabiyeler yapmaya kalkışınca Can Efendi biraz kızdı bu duruma ama söz bir daha yapmayacağım Can Efendi...

Elmalı rulo pastanın lezzeti harika, yerin cennet olsun Esra...
Aylar sonra yeniden fotoğraf çekmeme vesile oldun.

Tarif için Esra'nın sitesine yönlendiriyorum sizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder