14 Nisan 2011 Perşembe
BAHARI ORMAN'DA KARŞILAMAK...
Pazar günü olur, Orman’a gidişin mutluluğu vardır… Kahvaltılıklar alınır, akşamdan yapılan börek alınır. Çok erken kalkılmasına rağmen oyalanılır evde… Çıkma vakti gelir, Bahçeköy’den Taddoy’dan ekşi mayalı ekmek ve simitler alınır. Orman'a varılır. Park edecek yer bile bulmak zordur artık ama Oğuş ailesi pek güzel bir masa ve yer seçmişlerdir. Hemen o yöne dönülür aynı sakinlikte yer bulunur. Kalabalık bir masa beklerken Oğuş ailesi sessiz sakin kahvaltılarını etmektedirler… Derken bir aile daha gelir. Kahvaltı edilir sadesinden güzelinden. Sonra haydi deyip yola koyulur. Derken benim arabaya geri dönmem gerekir. Yol uzundur, gereksiz eşyalar geride bırakılmalıdır. Geri dönüp tekrar grubu yakalamak istediğimde ise ortada grup filan yoktur. Hayda ne olacak şimdi denilir. İlerlenir yol boyunca hızla, oradan geçenlere sorulur, hayır çocuklu aileler hiç görülmemiştir. Yine de devam edilir ta ki yol artık balçık ve su halini alıp içinden zıplayan kurbağalar görülene kadar. Anlaşılır ki bu yoldan gidilmemiştir. Geri dönüp başka bir yol aramaya geçilmişken kaybolmuş babamızla ve Can ile karşılaşılır:)Mutlu olunup keyiflenildiği andır. Ne kadar güzel bir hava olduğundan, ne güzel bir yürüyüş olduğundan bahsedilir. Hep gelelimdir.
Biraz daha ilerleyince çok geçmeden grubumuzla karşılaşılır. Mutluluk daha da artmıştır. Bir 3 saat dura kalka yürünülmüştür. Gezi bittiğinde tadı damağımızda kalmıştır. Erin ve Erin’in bisikleti sayesinde Can’ın en çok yürüdüğü ve hatta çokça bisiklete yetişeceğim diye koştuğu gezi olmuştur:) Orman’ın verdiği enerji bambaşkadır, o enerjiyle önce markete sonra eve gelinir, mutfağa girip akşam misafirlerimiz için hazırlanılır bir de üstüne.
Bu bahar Orman’ın yolunu bırakmamak hep o havayı solumak enerjiyi almak dileğiyle… Bunu erkenden fark etmemize vesile olduğun için sonsuz Teşekkürler Ayça… Çoluk çocuk kamp yapmanın güzelliğini de fark etmek de dileğimiz:) Yediğim en lezzetli keklerden biriydi Ayça'nın keki, orman içerisinde oturup kopara kopara pay edilerek yenilmesinin kattığı bir lezzet vardı muhakkak...
Ayça'nın yazısı da burada
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder