18 Eylül 2013 Çarşamba

Kürtçe kasaba isimleri

Kürtçe kasaba isimleri konusu takıldı kafama. Köy dağ dere yayla değil, adamakıllı kasaba yahut şehir olan yerler.

O bölgedeki kasabaların çoğunun geçmişi bin ila ikibin yıla dayanır; bazıları daha da eskidir, Asur ve Hitit zamanlarında adları anılır. Bir de onlardan ayrı, son yüz-yüzelli yılda Devlet yerleşkeleri etrafında türemiş kasabamsı yerler var. İkisini ayrı ayrı ele almak lazım.

Eskilerden başlayalım.

Silvan: Kasabanın öz adı Miyyafarkîn’dir, Kürtçe değil Süryanice, “ayıran-su” ya da su ayrımı gibi bir şey. Silîvan yani “Süleymanoğulları” burada 15-16. yy’da hüküm süren Kürt hanedanının adı. Kasabanın değil bölgenin adı. Osmanlıda da, Cumhuriyette de usuldür, bilirsiniz, idari bölgenin adı oranın başkenti olan kasabaya da verilir.

Hakkâri: Gene aynı durum. Kasabanın adı Çolemerg, Kürtçe bir açıklama bulma çabaları beyhude. Süryanice diyen var, Ermenice diyen var. Hakkâri esasen önceleri Başkale ve Özalp-Saray bölgesinde hüküm süren bir Kürt beyliğinin adıyken sonradan buraya taşınmış. O adın da tatmin edici bir açıklamasını bulamadım gerçi, ama Kürtçe olması mümkün görünüyor.

Dêrik, Mardin’in ilçesi, Kürtçe olmalı, “kilisecik”. Ağrı Tutak’ın adının Kürtçe dûtax(ikimahalle)’den gelmesi bana pek inandırıcı gelmiyor, ama hadi olsun. Yüksekova’nın geçmişi ne kadar geriye gider, bilemedim. Onun her iki adı Kürtçe. Gever bölgenin adı, Dizê ilçe merkezi olan yerleşim. İlki galiba Kürtçe “geniş yer, alan” anlamında, ikincisi “kale”.

Eskiden kalma kasabalarda durum bu. Hepsi bu kadar.

Esasen bölge veya aşiret adı olup şimdi adı idari merkeze verilmiş olan birkaç Kürtçe isim var. Silopî “Süleyman Ovası”, Cizreli Bedirhan oğullarının birinden ad almış. Kasaba değil ova adı, kasaba yakın devirde kurulmuş.

Şemdînan (Şemdinli) “Şemsettin oğulları”, beylik adı. Buranın tarihi başkenti olan Nehri muhtemelen Asurlar zamanına dayanır. Şimdiki kasaba 1920’lerde kurulmuş, adı da zaten Nûşar, “yenişehir”.   

Koçgirî “göçebeler”, Osmanlı’nın kullandığı bir idari isim. İdari merkez önce Erzincan’ın Refahiye’sine bağlı Koçgiri-Gümüşkuşak köyü iken, 19. yy’da Sivas Zara’ya taşınmış.

Cêlikan, Solaxan, Omerkan, Bayikan Kürtçe aşiret adıdır; Çelikhan, Solhan, Ömerli ve Baykan edildiler. Gûyan da sanırım aşiret adı, Uludere oldu. Eleşkirt’in idari adı bir ara Zedkan veya Zeydikan idi, o da aşiret adı. İzolî de Kürt aşiretidir, geçi İzlô Dağının adı Kürtçe olmasa da. Malatya’nın İzolî aşiret alanı yakın devirde Kale adıyla ilçe oldu, devlet dairelerinin bulunduğu yerleşim de kasaba hüviyeti kazandı.

Fiziksel coğrafya adı iken yakın dönemde idari merkeze nam olan üç-beş isim sayabiliyorum. Çaldıran esasen Çıldêran’dır derler, “kırk kiliseler” yani. Kürtçe değil Farsça da olabilir. Esasen ova adı, kasaba Cumhuriyet döneminde türemiş. Çal (“çukur”), adı üstünde, orta Zap çukurunun adı. Şimdiki idari merkez olan Çukurca çukur mukur değil, bulutlara yakın bir kartal yuvası. Eski adı Lizan’mış, sanırım Kürtçe. Gevaş da kasabanın değil oradaki derenin adı. Kürtçe diyorlar ama emin olamadım.

En zoru Pütürge. 19. yy’da zuhur etmiş bir idari isim. İlçe merkezinin adı Şîro, muhtemelen Kürtçe. Uyduruk bir köyken önce nahiye müdürlüğü sonra kaymakamlık olmuş, kalkınmış. Pütürge’ye Kürt arkadaşlar anlam veremiyor. Ama esasen ilçenin güney sınırındaki şimdi Nemrut Dağı denilen yerin adı olabileceğini düşününce sanırım aydınlanıyor. “Putlu yer” veya “put yeri” olabilir mi?

Geri kalanlar mütevazı birer Kürt köyü iken cumhuriyet devrinde tepesine Devlet'in obez kuşu konmuş yerler. En ünlüsü tabii Kalan (“dedeler”) adlı köy, diğer adı Mamikan (aşiret adı), 1930’lardan sonra Tunceli. Bölge adı olan Dersim’in mahiyeti meçhul; bence Kürtçe olma olasılığı zayıf. Hele der-sîm (“gümüşkapı”) hepten palavra.  Pîran, şimdiki Dicle, Diyarbakır’ın ilçesi. Gene Kürtçe, “dedeler”.  Guleman(“köleler”), şimdi Elazığ-Alacakaya ilçesi. Sincik, Adıyaman’ın ilçesi, galiba Kürtçe, “iğde ağacı”. Hilvan ilçe merkezinin taşındığı köyün adı Curnêreş, yani "karayalak". Karabegan’ın Mîravan’ı (Karabeyler nahiyesi Beyler köyü), şimdi Elazığ Arıcak ilçesi, yarı Türkçe yarı Kürtçe. Bir da ta Anadolu’nun göbeğinde, Rişvan aşiretinin yaşadığı Zivarik (“kışlak”). Altınekin adıyla Konya’ya bağlı ilçe edildi.

Bingöl Genç ilçesinin şimdiki merkezi olan DarahêniZazacadır, onu da Kürtçe sayalım, kimseyi kırmamış olalım. Genc necedir emin değilim, ama Kürtçe/Zazaca olması kuvvetli ihtimal.

Hepsi aşağı yukarı bu kadar. Urfa, Amîd, Mardin Süryanice. Harran, Suruç, Behesni, Kâhta, Egil, Nusaybin, Hısnıkeyfô, Midyat, Gercüş, Ğarzan, Siird, Beytüşşebab ve o civardaki eski, köklü yerlerin tümü de Süryanice. Malatya ve Maraş galiba Süryaniceden daha eski. Diyarbekir, Hısnımansur (Adıyaman), Cizre ve belki Ayıntab Arapça. Xoşâb Kürtçe değil, “edebî dil” sayılan Farsça. Van, Tatvan, Ahlat, Erciş, Vostan (Gevaş’ın kasaba adı), Bergiri (Muradiye), Muş, Norşén (Güroymak), Malazgirt, Varto, Patnos, Eleşkirt, Ağrı, Kars, galiba Digor, Erzurum’un Erz’i, Bayburt,  Erzincan, Kemah, Pertek, Mazgirt, Çemişgezek, Çapakçur, Kiğı, Harput, Palu, Ergani, Siverek ve saire Ermenice, ya da daha eski dillerden Ermeniceleşerek aktarılmış isimler. Bidlis ile Şirnak meçhul. Şehr-i Nûh? Sanmam.

Dikkat edersen, bu son paragraftakilerden önce saydıklarım arasında bunlarla boy ölçüşecek nitelikte kentsel kimliği olan tek yer Silvan, onun da harbi adı Süryanice.

*

Kıssadan hisse? Yok.


Elbette ilk baştaki heyheyler dönemi geçtikten sonra birileri oturup doğru dürüst Kürt tarihine çalışmak isteyecektir. Onlara malzeme olsun diye yazdım say.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder