Yarın yine yollara dökülüyoruz. Bir sonraki gelişimize kadar vedalaşıyoruz İzmir'le... Şimdilik uzun vadeli plan yapmamak sanırım en iyisi... Plan demişken ben aslında bugün blog, twitter, instagram vesaire hepsine noktayı koymayı planlıyordum ama hadi dedim şu postu da bir yapıyım yarına Allah kerim :)
Gündüzleri tüm vaktimi Nil alıyor (onun böyle horul horul uyuması yanıltmasın sizi, hanfendi tam bir atom karınca şu sıralar!) ve geceleri kısıtlı zamanımda bir kitap açıp birkaç satır okumak benim için çok daha faydalı olacakken ben hedede fotoğraf ayıklayıp yazımı nasıl az ve öz şekilde yazabilirim diye kafa yoruyorum. Sanki madalya takıyorlar deli miyim ne :) Bazen ciddi anlamda bu işe ara vermeliyim diye düşünüyorum ama sanırım bugün o gün değil, dur bakalım :)
Gelelim yazının esas konusu Tay Park'a... Mavişehir'deki bu parka gitme nedenim instagramdan sevgili Nermin'in daveti üzerine oldu. İzmir'li güzel anneler bir araya geliyormuş, ben de İstanbul'lu olarak araya kaynayıverdim ;)
Nil'in bacağa bakın nerede :) Şimdi anladınız mı neden ona atom karınca dediğimi hee hee :) O gün bebişler izin verdiği müddetçe sohbet etmeye çalıştık, çok güzel ve sıcak bir ortam vardı, herkesin bebeği minik olunca hepimiz halden anladık tabii ;)
Sertuğ, Aras, Ateş, Zeynep Bade, Demir, Duru, Alphan... Çok tatlı bebekler ve en az onlar kadar tatlı (ve de güzel) anneleriyle tanıştım. Nerminciğim davetin için çok teşekkür ederim canım, benim için çok keyifli bir gün oldu!
Tay Park'la ilgili izlenimlerime gelecek olursak; bence burası tam çocuklara göre bir yer, hem açık hem kapalı alanı var, dileyen çocuklar ata binebiliyorlar, güzel bir oyun parkı da mevcut... Biz hafta içi buluştuğumuz için çok fazla kalabalıkta yoktu. Ama cafenin işletmesi biraz zayıf, garsonları fazla laubali, bir el değiştirse ve daha nezih hale getirilse eminim çok daha güzel olur burası...
Aslında İzmir'de daha yapmak istediğim çok şey vardı; Nil'i hayvanat bahçesine götürecektik, sevgili Buket, Elfony ve Merve ile buluşacaktım, Bostanlı sınırlarını aşıp Konak tarafını da arşınlayacaktım ama hepsi bir sonraki seyahate kaldı, napalım geç olsun ama güç olmasın demişler öyle di mi?
İzmir havadisleri şimdilik bu kadar, yeni bir hafta kapıda bile! O halde hepimize tay gibi şahlanacağımız bir hafta dilerim ben de ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder