Sevgili ailem, arkadaşlarım, blogdaşlarım ve instagram'laştıklarım bu aralar övgü dolu sözlerinizle beni şımarttığınız için hepinize teşekkürü bir borç bilirim :) Lütfen fırsat buldukça ara ara beni yine böyle şımartın ben de bir havaya giriyim olur mu? Valla çirozların bol olduğu bu ülkede "ne kadar zayıfladın Nonicim!" cümlesini duymak kulağa daha bir hoş geliyor ne yalan söyliyim ;) Birkaç arkadaşım bu işin sırrını sormuştu, inanın ben de bilmiyorum. Ay ben de şu gıcık tipler gibi oldum di mi, cildiniz ne kadar güzel sırrınız ne diye soranlara ahhh benimki genetik şekerim cevabını yapıştıranlar gibi aynen ;) Bu bir sır mıdır bilmiyorum ama benim kilo vermemdeki en önemli faktör boğazımı tutmam ve kendimi sokaklara vurmam oldu. Çevremdeki birçok kişi doğumdan 6 ay sonra kiloların daha çabuk gittiğini sabırlı olmamı söylemişti. Gerçekten de Nil 6 aylık olduktan sonra kilo vermem daha kolay oldu, sanırım bebeklerin enerjisine yetişebilmek ekstra kalori harcatan birşey! Bunun dışında ekmeği kestim, yersem de günde sadece 1 dilim esmer ekmek yiyorum. Her gün 2 litre su içmeye gayret ediyorum, zaten anne sütünü arttırması açısından bir tek suyun faydasını gördüm, denediğim birçok şey fos çıktı ya da bende işe yaramadı... Daha çok balık ve sebze ağırlıklı besleniyorum. Poğaça börek ve hamur işlerinden uzak duruyorum ama tatlıdan vazgeçemiyorum, çikolata ile bu tutkumu dizginlemeye çalışıyorum. Diyetisyenim ara öğün olarak badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler ve kuru meyveler vermişti ama ben pek sevmediğim için yemiyorum. Hamileliğim esnasında çok tükettiğim için midir nedir bu gıdalara karşı bir bıkkınlık oldu bende... Bir de her gün yaptığım şey; yürümek yürümek yürümek :) Şu anda spora gidemiyorum ama çok şükür Nil dışarda olmayı seven bir bebek, ben de havaya aldırış etmeden ikimizi atıyorum sokaklara. Moskova bu bakımdan daha elverişli bir şehir çünkü inanılmaz güzel ve büyük parkları var, artık dönene kadar o park senin bu park benim dolaşıcaz kızımla... Kilo verme hikayemi genel hatlarıyla sanırım böyle özetleyebilirim. Ama hala fazlam var tabii, şu anda 59 kiloyum, hedefim 55 ;) Yaza kadar ideal kiloma düşerim ama şu çıkık göbeği nasıl kamufle ederim işte onu bilmiyorum!
Bu da bizim Moskova ev hallerimiz :) Bakmayın bizim böyle sere serpe yattığımıza, Nil evi yadırgadığı için gündüz uykularını bir tek dışarıda alabilir oldu, uyku saatlerinde huysuzlanıp evde uyumamakta direnince onu pusete koyup fırlıyorum dışarı, bizimki soğuğu yer yemez küt diye gidiyor zaten, olan bana oluyor iyi mi :) İşin kötüsü bir cafeye girip oturamıyorum da çünkü anında uyanıyor! Artık evimize dönelim aksi takdirde ben yürümekten iğne ipliğe dönicimmm! İmdaaat! (İstemem yan cebime koy hee heee!)
Bugün bendeniz kıtırı dinlediniz efenim bir sonraki post konumuz çıtırın beslenme çantasına kadar hoşçakalınız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder