30 Mayıs 2012 Çarşamba

Duçarkhi ile devr-i cihan


16 Mayıs: Uçakla Van. Minibüsle Özalp. Bisikletle Saray (21 km). Nefis yayla havası. Öğretmenevi’nde iki genç öğretmenle bir odaya verdiler. Geç saate kadar yatakhane sohbeti.

17 Mayıs: Sabahın köründe polis geldi, gözaltına aldı. Yakalama emri varmış. Ne zamandır duruşmalara çıkmıyordum ondanmış. Mahkemeye sevkedildim. Hakim sevimli bir genç bir kadındı. “Neden duruşmaya gitmediniz?” dedi. “Kısmet," dedim, "sizinle tanışmak nasipmiş.” İfade aldı, saldı. 11’e doğru yola düştüm. Bisikletle sınır 23 km, oradan Hoy 67 km, genelde yokuş aşağı. Yağmur yağdı, sırılsıklam oldum, çamurlara battım.

18 Mayıs: Bisikletle Salmas, 45 km. 18 liraya (16 bin tümen) berbat bir mihmanhane. Çarşaf en az bir aydır değişmemiş, ama itiraz edemeyecek kadar yorgundum.

19 Mayıs: Urmiye yolunda 20 km kadar bisiklet. Tırmanmaktan yorulunca otostop yaptım, öğlenden önce Urmiye’ye vardım. Şeytan dürttü, oto kiralamayı denedim. Ama İran’da henüz öyle bir şey duyulmamış, çok şaşırdılar, sanki “karını bana kirala” demişim gibi oldu. Şehirden 14 km uzaktaki Asuri köyüne bisikletle gidip döndüm.

20 Mayıs: En uzun bisiklet günü, 120 km. Akşam Mehabad, Kürt memleketi. Gerçekten sevdiğim ilk şehir. Karakterli bir yer.

21 Mayıs: Bisikletle Bukan, 70 km. Niyetim Sakkız’a kadar gitmekti. Yoruldum, Bukan’da dolmuşa bindim. Sakkız’ı da sevmedim, otobüsle ver elini Kermanşah. Akşam hava kararırken Tak-ı Bostan’da Sasani kaya anıtları.

22 Mayıs: Bisikletle Bisutun, 30 km, Darius yazıtı. Grotefend Hocanın hatırasına selam edildi. Bisikletle Kangavar, 55 km, Anahit tapınağı. Oradan dolmuşla Hamedan.

23 Mayıs: Feci yorgunluk, kolumda sürekli uyuşukluk. İsfahan’a devamdan caydım, kuzeye dönmeye karar verdim. Üniversitelilerle öğlene kadar sohbet. Sonra otobüsle Kazvin.

24 Mayıs: Bisikletle Kazvin-Manjil, 100 km. Reşt’e kadar inmeyi hedeflemiştim, Mencil’de lastik patladı, iki saat kaybettim. Dolmuşla Reşt’e devam. Hazar sahili bambaşka bir İran, Rize yeşili.

25 Mayıs: Dolmuşla Masule (Masouleh), harikulade bir dağ köyü. Oradan bisikletle Fuman, Sovme-e Sara, Rızvanşehr, Talış: 115 km. Öldüm. Canım buz gibi bir bira çekti. Baku’ya geçip oradan uçakla dönmeye karar verdim.

26 Mayıs: Bisikletle Astara, 80 km. Azerbaycan gümrüğünde gözaltına aldılar. Beş saat sorgu: Kimsin, Azerbaycan’a gelmekte amacın nedir, pasaportunda neden Ermenistan vizesi var? Üstü kapalı tehdit: burada seni kaybetsek kimsenin ruhu duymaz. İş büyüdükçe büyüdü, albayım geldi, KGB bozuntusu tipler geldi, her şeyim didik didik edildi. Tutuklusun dediler. Sonunda İran’a iade ettiler. Korkmadım desem yalan olur. Astara’da kaldım.

27 Mayıs: Otobüsle Tebriz. Bisikletle Tebriz turu, oradan Merend, 70 km. Berbat yol, feci kamyon trafiği, sanayi çölleri.

28 Mayıs: Otobüsle Şot (Şavt), oradan dolmuşla Karakilise, ıssız bir yaylada enfes Ermeni kilisesi. Bisikletle Maku, 70 km. Dolmuşla Bazergan sınır kapısı. Bisikletle Doğubeyazıt, 35 km.

29 Mayıs: Uçakla Ağrı-İstanbul. İstanbul havaalanında 5 saat sefillik. İzmir.

Toplam net 940 km bisiklet sürmüşüm.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder