Herkese iyi haftalar! Biz haftaya birazcık tatsız başladık, prensesim öksürmeye başlayınca acaba şu aralar kol gezen virüs olabilir mi endişesiyle bugün doktorumuza götürdüm, çok şükür sadece bademcikleri şişmiş... Kızıma ve şu anda hasta olan ekranın diğer ucundaki herkese acil şifalar dileyerek bu aralar okuduğum kitaplara yer vermek istiyorum şimdi... Canım arkadaşım Ayşe'de gördüğüm ve benim de elimin altında bulunsun dediğim kitaplardan biriydi "Çocuğunuz ve Sizin için Montessori Etkinlikleri" kitabı... Kimi annelerin benimsediği, kimilerinin de pek önemsemediği Montessori eğitimine göre her çocuk tektir, özeldir ve farklıdır bundan ötürü de kendi bireysel öğrenme hızı kendine özgüdür. Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır. Kitapta, düğme iliklemeden rakamları öğrenmeye, uzun cümleleri okumaya kadar birçok etkinlik yer alıyor. Kitap beş bölüme ayrılmış ve günlük yaşam becerilerine, dil becerileri, matematiksel ve bilimsel becerilere yer verilmiş. Kitaptaki etkinliklerin çoğu Nil için biraz erken, o yüzden biraz bekleyip ileride deneyeceğim ve gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım... Montessori ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Daha önce bahsetmiştim blogumda... Kız arkadaşlarımla kurduğumuz kitap etkinlik günümüz var. Bir kitap seçip onu okuyoruz ve sonra onun üstüne sohbet ediyoruz. Oldukça verimli geçen bir toplantı oluyor, açıkçası herkese ayda bir de olsa böyle bir etkinlik düzenlemelerini tavsiye ederim ;) Kitap günümüz için seçtiğimiz kitabımız Mitch Albom'un "Zamanı Anlamak" isimli kitabıydı. Kitapta 3 karakter var, bunlardan biri zamanı ölçmeye kalkıştığı için Tanrı tarafından cezalandırılıyor ve diğer ikisiyle kitabın sonunda buluşuyor. Çok fazla yazmıyım ki heyecanı kaçmasın. Ben kitabın sonunu o kadar merak ettim ki Nil'den fırsat buldukça okuyup iki-üç günde bitirdim. Yaşadığımız anın kıymetini iyi bilmemiz gerektiğini anlatan güzel ve sürükleyici bir kitap bence...
Blog hayatının en güzel yanlarından biri de bir şekilde hayatlarına dahil olduğunuz, yaşamlarını takip ettiğiniz kişilerin mutluluklarına şahit olmanız; bu yeri geliyor bir doğum günü partisi oluyor, yeri geliyor elinize aldığınız yeni basılmış gıcır gıcır bir kitap oluyor. Yeni aldığım kitaplardan biri de beğenerek takip ettiğim blog arkadaşlarımdan birine ait! Etiyopya'daki hayatını takip ettiğim, ağaç baskı çalışmalarına bayıldığım sevgili figoltx yani Figen Gündüz Letaconnoux yaşamını geçirdiği yedi Afrika ülkesini "Yaşamımdan Süzülen Afrika" isimli kitabında kaleme almış.
"Dünyayı tanımak için hep denizlere, göllere değil zaman zaman kurak iklimlere, çilekeş coğrafyalara da gitmek; bilindik hayatları değil, saklı hayatları da keşfetmek gerekliliğine inananlardan"sanız ve beş duyunuza hitap edecek, sizleri hevesle yeni keşif gezilerine çıkmaya teşvik edecek, gittiğiniz uzak diyarlardan oraları beraberinizde geri getirmenize ön ayak olacak bu kitabın sayfaları arasında keyifli bir gezintiye çıkmaya hazırsanız eğer, haydi o zaman.. diyor sevgili Figen...
Ona kesinlikle katılıyorum ve Afrika'yı merak eden tüm ruhu gezginlerin bu dolu dolu kitabı okuması gerekir diyorum! Figen'ciğim seni tebrik ediyorum, kalemine, ruhuna sağlık canım!
Canım annemin hediyesi olan, Darien Gee'nin "Dostluk Ekmeği" kitabına yeni başladım. Kitapta farklı hayatlar her birinin yaşadığı farklı acılar var, sanırım hepsinin yolu bir yerde kesişecek... Bana yazım dili rahat geldi. Nil'i uyutup elime kahvemi alıp keyifle okuduğum kitaplardan biri diyebilirim. Kitabın bence en enteresan yanı içinde Amiş Dostluk Ekmeği tarifinin yer alması... Önce mayayı hazırlıyorsunuz, 10 gün bekliyorsunuz, 10 günün sonunda hamurun bir kısmını kendinize ayırıp ekmek yapıyorsunuz, kalan kısmını da sevdiklerinize tarifiyle birlikte dağıtıyorsunuz, onlar da 10 gün bekleyip kendi ekmeklerini yapıyor, kalan hamuru da dağıtıyorlar. Böylece maya elden ele dolaşıyor ve bir sürü ekmek ortaya çıkıyor :) Bu şekilde bir mayayı 50 yıl yaşatan varmış, çok şaşırdım doğrusu! Ben mayamı hazırladım, bugün 3. günümdeyim, 10. günde ekmeğimi pişirip detaylarını da sizlerle paylaşacağım, bana şans dileyin ;)
Bu ciciler de yeni küpelerim :) Kendilerine aşık oldum diyebilirim! Sammydress'ten almıştım, instagramda çok beğenilince blogumda da paylaşmak istedim :)
Sanırım bugünlük bu kadar... Bir sonraki postumda harika bir çekiliş sizleri bekliyor, şu aralar bir kutlama yapacaksanız kaçırmayın derim!
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder