26 Ağustos 2014 Salı

çaycım hasta


Bugün çaycım evinde istirahat ediyor, biraz yorgun düşmüş hacı amca. "Geçmiş olsun hacı. Aman dikkat et sağlığına" derken kendime inanamadım. Yahu daha dün önünden sevgilimle geçerken az daha kavgaya tutuşacağın garip kalabalığın ruhani lideri olarak gördüğün bu hacı ile ne çabuk böyle yakın olduk? Hasta yatağından kalkıp bana yine de çay getirtti. Ben prensip sahibi ve alışkanlıklarından kolay vazgeçmeyen adam olarak o yoksa ben de çay istemem aga diyerek vazgeçmiştim çoktan.

Dün gece derbi vardı. Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının en güzel zamanları henüz maç başlamadan o doksan dakikayı  izleyeceğini düşünerek geçirdiğin zamanlardır. Geçtiğimiz on gün içerisinde dört farklı yere sürekli yazı yazdığım için boş günüm olan bu zamanı derbinin geleceğini bilerek keyifle geçirdim. Küçük hedefler koydum kendime. Daha az sigara, daha çok okumak ve yazmak gibi.  Irvin Yalom, Luis Ferdinand Celine ve Ahmet Şık'ın kitaplarını aynı anda okuyorum ve üçüne birden hedef yerleştirdim. Kimine 20 kimine 50 sayfa ve derbi bitmeden de bu hedeflerie varmanın keyfini çattım. Sigarayı da gün içerisinde 1.5 saatte bire indirdim.

Birbirini seven ve hatta birbirini çok seven iki sevgilide var olan tutkunun yarattığı problemlerin biraradalığa engel teşkil ettiğinden dolayı verilen aranın ikinci gününde sevgilimle konuştum. Birazdan gelecek ve sorunları yeniden konuşacağız. Ayrılmaya niyetim yok ve fakat bir şeyleri hizaya sokmalıyız. Bakalım becerebilecek miyiz?

Nihayetinde geçen her gün yaşamın ne kadar kısa olduğunu biraz daha  iyi anlıyoruz.

Bu arada yazıyorum. Hikaye, günlük ve roman. Eskiden de yazardım belki ama hiç bu kadar disiplinli bir şekilde olmamıştı. Bir kaç post aşağıda göreceğiniz Borges'in annesinden yapılan alıntıda ünlü yazar okuyarak, sahte borges ben ise  yazarak sakinleşiyorum. Ligin devre arasında bir aylığına Cunda'ya gidip romanı bitirmeyi ve o zamana kadar olan süreçte de hikayeleri toplamayı düşünüyorum. Pek çok insan pek çok nedenden dolayı yazar ve hepsi de kendince haklıdır. Ben sadece yaşamdan daha fazla keyif almamı sağlayacak dinginliği bana sağlayıp bakış açılarımı zenginleştirip şu anda sahip olduklarımla mutlu olmamı sağladığı için yazıyorum.

Bu gerçekten çok güzel..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder