Bakmayın siz birkaç post öncesinde esip gürlediğime... Zaman zaman tatsız olaylar yaşasam da blogum sayesinde çok güzel insanlarla tanışma fırsatım oldu, burasının bana iyi anlamda kattıklarını asla inkar edemem, belki de bu sebeple 2006 yılından beri bıkıp usanmadan yazmaya devam ediyorum, aynı heyecanla...
Geçtiğimiz hafta hem blogumdan hem de instagramdan beni takip eden tatlı mı tatlı bir anne ile sevgili Tuba ile tanıştım, biz çaylarımızı içerken Tuba'nın minik prensi Aybars ve benim arı mayam da oyun oynadılar. Tuba'cığım bu güzel çantayı işlerken "bu tam Noni'lik" diye düşünmüş, Nil için de bu güzel tabloyu hazırlamış, harika bir paketle hediye etti ikisini de, çok mutlu oldum, aynı zamanda da çok duygulandım. Kalplerinizde özel bir yerimin olduğunu bilmek öyle mutluluk verici ki... Bunun için size çok teşekkür ederim, Tuba'cığım en çok da sana... Bu güzel kanaviçeleri işleyen o güzel ellerine sağlık canım!
Kanaviçe işlemek aslında oldukça dinlendirici bir uğraş, ben de bir kere denemiştim ama bu ilk ve son denemem olmuştu :) Moskova'da harika kanaviçeler vardı, hobi mağazalarına girer sanki kendim yapacakmışım gibi tek tek bakardım ne desenler var diye... Ama işlediğim bu şahane tavuktan sonra bir daha kanaviçe işlemeye cesaret edemedim. Bu tip el işlerini işin erbaplarına bırakmak en iyisi ;) Tuba'cığım çantam gibi daha birçok güzel kanaviçeler işlemiş, yaptıklarını Misscat Design'da görebilirsiniz...
Bu güzel kolyeyi de yine çok sevdiğim bir başka blog arkadaşım; canım Gül hediye etmişti tam 4 buçuk sene önce... Gül şu anda bunu okuyorsan gördüğün gibi kolyemi hala büyük bir keyifle takıyorum canım ;)
Hepinize bisküvi tadında tatlı mı tatlı bir hafta dilerim!
Bluz: Polo Garage
Etek: H&M
Babet: Marks & Spencer
Çanta: Misscat Design
Mekan: Ve Cafe
p.s. Fotoğraflarımı çeken canım arkadaşım Selin'e de çok teşekkür ediyorum ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder