Geçtiğimiz haftalarda beni çok mutlu eden bir davet aldım.
"Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndan beslenen, sergiler, etkinlikler, eğitici aktiviteler, yeni eserler ve mekana özgü yerleştirmeler gibi çeşitli programlara yer veren bir kurumdur. Borusan Contemporary olarak blogunuz aracılığıyla kültür ve sanata olan katkınızdan dolayı teşekkür ediyor, bir hafta sonu sizi sergilerimizi gezmeye davet ediyoruz."
diyordu müze müdiresi sayın Güzin Tezcanlı nazik mektubunda...
Blogumda büyük bir keyifle paylaştığım sergilerin böylesine özel kurumlar tarafından da farkedilmiş olması beni nasıl mutlu etti size anlatamam. Bir de küçük bir itirafta bulunmak isterim; bu daveti alana kadar ben Perili Köşk'ün sadece ofis olarak kullanıldığını zannediyordum, hafta sonları ofisin müzeye çevrildiğini duyunca çok şaşırdım. Ne zaman önünden geçsem heybetli duruşuyla bende merak uyandıran bu köşkün içini görebilecek olmam beni çok ama çok heyecanlandırdı. Geçen pazar günü prensimle müzeyi ziyaret etmek istedik ama her müze ziyaretimizde olduğu gibi bizi bekleyen zorlu bir görevimiz vardı o da Nil'imizi uyutmak :) Genelde kültür sanat aktivitelerimizi, daha rahat yapabilmek adına, Nil'in uyku saatlerine denk getirmeye çalışıyoruz, bunun için de müzelerin cafelerini kullanıyoruz. Borusan Contemporary'nin içinde yer alan Müze Cafe'nin muhteşem boğaz manzarası o gün bizi büyüledi diyebilirim. Nil açık havada hemen uykuya daldı, biz de keyifli bir şekilde sergiyi dolaştık. Bir hafta sonu yolunuz Rumeli Hisarı'na düşerse Borusan Contemporary'den de içeri girin, sanat dolu bir günün ve güzel bir manzaranın ardından stresten arınmış bir şekilde köşkten çıkacağınıza emin olabilirsiniz ;)
Borusan Contemporary bünyesinde yer alan sergilere bir başka yazıda detaylı bir şekilde yer vereceğim, şimdi size birazcık boğaz havası aldırmak istiyorum :) Hepinize harika bir hafta dilerim!
Kazak & Botlar: H&M
Etek: Stradivarius
Kolye: Evihan
Çanta: Persunmall
Çorap: Calzedonia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder