Yıllar geçti değil mi? 3.5 sene önceydi o harika günü yaşamıştık Can daha doğmadan oğlumla beraber. Ne güzel moraldi, ne unutulmaz bir kayıttır o benim hafızamda...
Can'a hoşgelesin partisi...
O insanları tanımak, arkadaşın olduklarını bilmenin heyecanı mutluluğu bir başka...
Senin bu heyecanına ortak olmaları, doğum sonrası gelen telefonları tebrikleri, ziyaretlerin anlamı bir başka...
Bebekler peşi sıra geldi sonrasında blog dostları arasında. Torunlar geldi... Heyecanlar devam etti, paylaşmalar devam etti...
Renk geldi, keyif kattılar, anlam kattılar hayatımıza...
Ve bu cumartesi bir başka keyfi rengi karşılamak için, Esra'nın prensesine hoşgelesin demek için biraradaydık...
Pembe tonları her yerdeydi en güzel haliyle...
Hünerli Müge cici mi cici bir kurabiye sepeti hazırlamıştı. Pembe tonlarına tatlı bir eflatun rengini de ekleyerek... Sadece kurabiye sepetiyle de kalmadı bu emek, üstüne Pembe kremalı brownieler eklendi. Demiştim ya heryerdeydi bu tatlı renk...
Menü hemen oluşturuldu, bu sefer ilk kez kahvaltı masasında toplanacaktık. Tatlıdan çok tuzlu ağırlıklı, enfes reçeller, ekmekler ve mezelerle dolu bir sofra oluştu...
Çemen&pesto sosu ve peynirlerle süslenmiş simit dilimleri evsahibemiz Sevgili Esra'dan...
Nefis Dereotlu ve peynirli poğaçalar Sevgili Yemekbahane Müge'mizden... Mutlaka yapılması gereken bir tarif olarak notlarımda yer aldı.
Patatesli ekmek kahvaltının temel öğesi idi benim için... Sevgili Selen'imizden
Bu şirin Uğur böceklerini gören herkeste şaşkın, yüzünde gülümser bir ifade :) Şaşkınlık geçince yemeye başlıyorsunuz. Çok şirinler çok... Sevgili Neslihan'dan...
Nefis Çemen evsahibemiz Esra'dan... Simitlerin üzerinde yemek yetmedi, ayrıca ekmek üstünde de bol bol yendi...
Kızartma Hünerli Müge'mizden. Yazdan buzluğa atılan domatesler biberler actifryda az yağlı ama tüm lezzeti üstündeyken bize ulaştılar... Yanına bendenizden Patlıcan Salatası...
Artık tatlılara geçebiliriz... Briosh ekmeğini ben bu kısma sakladım kendim için...
Neslihan'dan Briosh Ekmek, o da pembenin büyüsüne kapılmıştı da kurdelasını takınıp gelmişti inceliğiyle...
Ve bir dilim briosh üstünde şahane süt reçeli, evet evet yanlış duymadınız süt reçeli, nam-ı diğer Dulce De Leche... Briosh Ekmeği bana bana yemenin keyfi bir başka, benim için ilk tadım bir lezzet Sevgili Selen'den...
Bana türlü türlü yolculukları yaşatan nefis reçeller, üstadımız, Sevgili Ablamız Münevver Hanımdan... Onun ellerinden tattığım onca reçel çeşitlerine yenileri eklendi; Kivi ve Ayva reçeli... 3.5 sene önce Can'ın Hoşgelesin Partisinde ise Bademli Domates Reçeliydi ilkimiz... Bugün tatmışım gibi damağımda hala o lezzet... Yeni lezzetler eklendi her buluşmamızda, unutulmayan, yıllar sonra her hatırlayışta beni bu güzel günlere taşıyacak lezzetler anılar...
Bir yerde yediğim reçelin tadı belki hatırlatacak ya da bir ıtırın yapraklarına dokup da avucumun içini koklarken duyduğum haz beni bu güzel günlere taşıyacak, bu güzel insanları hatırlatacak, bir yolculuğun başlangıcı olacak...
Etrafında keyifli huzurlu sohbetin başladığı güzel soframız oluştu... Her sandalyede bir renk halesi vardı. Sohbetle birlikte bu 7 renk buluştu yanyana geldi, bir gökkuşağı oluştu o birliktelikten. Yağmur diner gökkuşağı kaybolur ancak bu gökkuşağı farklıydı, kaybolmuyordu, kaybolmayacaktı hiç...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder