4 yıl kadar önceydi, Can doğmadan bir parti yapalım demiştik blog dostları ile, öncüsü Hünerli Müge'm idi...
O vakit ne böyle partilerden haberim vardı öncesinde, ne de hayal edebilirdim verdiği olağanüstü mutluluğu... Bir anneye verilebilecek en güzel moraldi doğum öncesi...
Bu kadar güzel ve özel olacağını düşünmemiştim partinin o vakit. Selen'im davetiyesini hazırlamıştı. Ayşem pastasını kurabiyelerini getirmişti en güzelinden.... Münevver Ablamız o nefis kurabiyeleri yapmıştı, tadını unutamadığım... Ve baton saleleri vardı... YaseminSencer'ini de karnında taşıyıp getirmişti. Berceste Türkiye'de iken ne güzel denk düşmüştü de gelebilmişti buluşmaya.
Ve 4 yıl aradan sonra yine aynı ekip bu kez büyümüş de abi olmaya hazırlanan Can'ın kızkardeşine hoşgelesin demek için toplanacaktık.
Bu mutluluğu bu enerjiyi İpek doğmadan getirip bıraktılar kucağıma bu kezde...
İpek kim peki?
Hani şu geriye sayım 2 haftanın baş aktristi, Can'ın kardeş adayı kızımız var ya o işte...
Can'da iken ev süslemece filan yoktu o vakitler, neyse evdeki masa örtüsü, peçete tabak çanak onlarla bir masa kurmuştum o vakit. Ama şimdi gelin görün ki bizden önce iki bebek partisi daha olmuş, durum şartlar değişmiş, güzelinden bir masa kurmak, süs püs olayına biraz da kız bebeğin etkisinden girmek şart olmuştu.
Böyle olunca aylar öncesinden bende bir düşünce hali başlamış, elimizden geldiğince, vakit elverdiğince birşeyler yapılmış dostlarla başına oturabilecek bir soframız dostların da yardımıyla oluverdi nihayetinde.
Peçete halkamız ailecek ortaya çıkardığımız bir ürün.
Fikir Yasemin'in Sencer'in doğumgününde o güne özel olarak yapmış olduğu peçete halkalarından çıktı... Ben de neden o güne özel peçete halkası yapmıyorum dedim, çok kolay çok pratik oldu. Yeter ki slikon tabancasını kullanmayı bilin ya da kullanmayı bilen bir kocanız ya da yakınınız olsun:)
Davetiyemiz ve günün hatırası olacak zarf içinde not defterlerimiz TEGV den... Biz sadece kurdelemizi bağladık sonrasında... Eğitime ufak bir destek sağlamış olduk.
Masamız sade pembeden olmasın, yaz bebeği İpek'in sofrasında sarılar da olsun istedim. Çiçeğimiz, peçetemiz, çay tabaklarımız bu isteğin havasına uydu.
Sıra dostların katkılarına geldi...
Önce Münevver Ablamın o şahane şerbetiyle başlamak istiyorum. Şu an bu yazıyı yazarken ara verip mutfağa gidip kendime bir limonata yapışıma sebeptir... Mürver şerbetinin yerini tutamaz ama nefis körlensin hesabı... Mürver çiçeği ve limonun nefis uyumu, serinletici, ferahlatıcı.
Bir karaf şerbeti tek başıma içebilirim rahatlıkla :)
Münevver Ablamızın tek yaptığı lezzet şerbet değildi, kabaklı muffinler lezzetin devamını getirdi...
Fadime yine güzelim sarmalarından getirmişti. Öyle ki bu tabaktan geriye kalan son iki sarma dahi babamıza bırakılmayıp bendenize yem oldu.
Selen Otlu Havuçlu Kek yapmıştı. Yıllar önce yine onun elinden yediğim otlu çörekler benim dereotuyla aramın yıllar yıllar sonra biranda düzelmesine sebep olmuş idi. O vakte kadar dereotlu bir ürünü yemeyen ben artık buzlukta kek çörek yapmak için dereotu bulundurur olmuştum.
Sofra da tatlılar yoğunlukta olunca ben de tuzlular köşesinde yeralmak istedim.
Selen Otlu Havuçlu Kek yapmıştı. Yıllar önce yine onun elinden yediğim otlu çörekler benim dereotuyla aramın yıllar yıllar sonra biranda düzelmesine sebep olmuş idi. O vakte kadar dereotlu bir ürünü yemeyen ben artık buzlukta kek çörek yapmak için dereotu bulundurur olmuştum.
Sofra da tatlılar yoğunlukta olunca ben de tuzlular köşesinde yeralmak istedim.
Yıllar önce bir kez yapıp memnun kalmama rağmen bir daha yapmadığımı o yazıma gelen yorum sayesinde farkettiğim, Sıcak patates pizzası sofrada yer aldı. Tarif burada
Tatlılar köşesinde birbirinden leziz iki kurabiye vardı.
Tahinli Kurabiye özel istek üzerine Fadime'nin ellerinden çıktı.
Tatlılar köşesinde birbirinden leziz iki kurabiye vardı.
Tahinli Kurabiye özel istek üzerine Fadime'nin ellerinden çıktı.
Neslihan Şeftalili Kurabiye yapmıştı. Tereyağı mis kokusu üzerindeydi... Kurabiyeler çocukların da favorisi oldu.
Elmalı Keki çok sevdiğimi bilen Berceste bu güzelim kek ile katıldı. En büyük boy kek kalıbı ile yapmış olsa da kekten geriye bugün itibariyle lokma kalmamıştır. Üzerine dilimlenmiş bol elma ile bu keki ailecek çok sevdik biz. Benim şimdiye kadar yaptığım elmalı keklerin aksine görünüm olarak da çok güzel bir kek.
Ve Pastamız...
Ne diyebilirim ki...
Diyecek sözüm yok...
Sarı ve pembeden bahsetmiştim Yasemin'e...
İnsanın kendini pastanın üzerinde modellenmiş olarak görmesinin ne kadar güzel bir duygu olduğundan kimbilir...
O bütün bunları hiç unutmamış olduğunu gösterdi pastayla...
Beni çok ama çok mutlu etti. Can yanıbaşımda idi. Sadece modellemesiyle değil kekin içeriği ile de bize özel bir pastaydı. Vanilyalı kek, limonlu krema ve çilekleriyle...
Sadece yaptığı bu pasta ile kalmadı çektiği fotoğraflarla imdadıma yetişti. Evsahibi olmaktan mıdır herşeyin son dakika yetişmiş olmasından mı, fotoğraf işi bende en sona kalınca istediğim kareleri çekemedim ama bu eksiği kapatan dostlarım vardı ne güzel... Birbirinden güzel fotoğraflarla bu güzel gün karelere de taşındı.
İyi ki varsınız...
Nice sofralarımız bahanelerimiz olsun buluşmak görüşmek için...
Bir ömür boyu sürsün...
Not: Can'ın hoşgelesin partisinin yazısı burada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder