21 Şubat 2013 Perşembe

TARİHİN İÇİNDEN GEÇMİŞ BİR ŞEHİR: BURSA

Şirinanne'den bir yorum geldi. Bırak artık yemek tarifleri yazmayı da gezmelerinizi anlat artık diye:)
Ben de ona hak verdim. Artık elimdeki telefon ile fotoğraf çekip  blog yazmayı bırakıp bilgisayarı açtım. Yaptığımız gezinin fotoğraflarını düzenleyip yazmayı başardım sanıyorum.

Biz kış geldi taşındık mekan değiştirdik diye gezmeye ara vermiyoruz tabi. İşte ilk gezimiz: BURSA


Bursa'yı ve özellikle ilçelerini çok severim. Eski olan mekanları seviyorum sanırım. Eski olmak yetmiyor, eskiliği koruyabilmek orijinal kalabilmek de önemli. Bursa bu konuda birçok şehrimize göre iyi durumda...

Böylece biz de havanın soğumuş olmasını da göz ardı ederek gittik Bursa'ya çoluk çocuk üstelik günübirlik... Yine bizim gibi çoluk çocuk gezmeyi seven arkadaş çiftimizle...

Bu kadar kısa sürede neler yapabiliriz diye araştırınca birçok öneri geldi ancak biraz da akışına bırakarak yol aldık. İyi ki de öyle yapmışız.
Aşıklar kahvesi ve kurdelecilerde bu kadar vakit geçireceğimizi nereden bilebilirdik.


İDO nun arabalı deniz otobüsü seferleriyle öğle olmadan vardık Bursa'ya... Bu saatlerde dahi hanlar işlek sayılabilirdi. Bu tarihi çarşıları& hanları seviyorum.
ARM_9436


Hemen bitişikteki İpek Han'a girdik. Buradaki kurdeleler biz iki hanımı fazlasıyla cezbetti. Pişmanım oradan etamin iplikleri ve kaneviçe kasnakları da almadığıma. Bu bahaneyle bir kez daha Bursa'ya gitmek şart :)
ARM_9443ARM_9437

Buradan geze geze Kozahan'a vardık.

DSC04646


Bursa Kozahan o kadar sakin huzurlu güzel bir yer ki....
İster sahlep ister türk kahvesi için, biz ısınmak için sahlebi tercih ettik.

ARM_9498ARM_9489

yanına da simit olabilir...

ARM_9493


Bir başka durağımız cami idi.

ARM_9516


Şadırvanı da içinde olan tek camiymiş diye duyduk.

ARM_9505


Yemek konusuna gelince tabi ki İskender :)

ARM_9543

Ama hangisinde? Gelmişken en eskisi en köklüsü olsun diğerlerini zaten İstanbul'da da yiyebiliyoruz diye Yavuz İskender olsun dedik. Kozahan'a da çok şık bir şube açmışlar. Gerçek İskender odun kömüründe ağır ağır pişiyor ve sadece öğlenleri servis ediliyor.
Bakınız aşağıdaki fotoğrafta sağda ki közler odun közleri. Sıradan İskenderciler kolayını bulmuşlar elektrikli olanları var. Onlarla yapılıyor İskender. Ama bu işi eski usule uygun devam ettirenler odun ateşinden vazgeçmiyorlar. Lakin kötü tarafı bu nezih yerlerde iskenderi sadece öğle vakti yiyebiliyor oluşunuz. Hani ikindi vakti gidiym de bir halis İskender yiyeyim yok yani... İskender öğlen vakti yapılıyor yeniyor bitiyor.

Bursa'da sokaklar hanlar arasında dolaşırken kendiliğinden bir sokağın devamında karşıladı bizi Aşıklar Kahvehanesi... Ve uzun bir süre de bırakmadı. Bakınız içerde oturmuş kucağında uyuyan İpek ile ben... Yanımda da Japon bir bayan oturuyor.

ARM_9562

Çok farklı bir yer... Her şey süsten püsten uzak öz mü öz, esaslı mı esaslı, adının hakkını veren bir yer aşıklar kahvehanesi. İçerde türküler söyleniyor. Ney üfleniyor, sazlar çalınıyor. Para için değil. Müzik icra edenlerin dışında zaten o kadar az sandalye var ki. Kozahan'dan bile daha uygun fiyata sahlep içiyorsunuz, nefis mi nefis... Ticaret buraya uğramamış...

Bir türküye gözyaşlarıyla eşlik etmeyeli çok uzun zaman olmuş... Aşıklar kahvehanesi bizi mest etti, derbeder etti. Hiç garipsemeden bizi ağırladılar, sanki hiç yokmuşuz gibi orada. Ne keyif aldık biz de orada olmaktan...
Elleri dert görmesin çalanların, üfleyenlerin söyleyenlerin nefesine sağlık...
Bursa'da bir kez daha gelmek şart oldu bu mekanla birlikte...
ARM_9558

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder