27 Ağustos 2013 Salı

Ben diktatöre diktatör demem, diktatör diktatör gibi olmayınca

Rahmetli Sezar diktatördü ama kaliteli adamdı. Cömertliğin, cimrilikten daha etkili bir yönetim aracı olduğunu bilenlerdendi.

Roma’nın en puşt şairi Catullus kahredici bir hicviye (1) yazıp kendisine “ibne Roma oğlanı”  (cineade Romule), “rezil, rüşvet yiyici ve kumarbaz” (impudicus et vorax et aleo) deyip, “küçük beyaz bir kumru gibi Roma’da her yatak odasına konan” (perambulabit omnium cubilia ut albulus columbus) Mamurra’nın eşcinsel sevgilisi olduğunu ima ettiğinde ne yaptı? Suetonius tarihinden (2) öğrendiğimize göre, Catullus’u evinde akşam yemeğine davet etti. Yemekte, kendisinden 16 yaş küçük olan şaire, “evladım, orta yaşlı bir politikacının götüyle neden ilgilenirsin” diye sorduğu rivayet edilir. Catullus muhtemelen o yemekten sonra “ak mısın kara mısın Caesar, bilmiyorum, beni ilgilendirmiyor da” diyen şiirini (3) yazıp diktatörün peşini bıraktı. Sonraki yıllarda Caesar’ın destekçisi oldu.

Olayın geçtiği eksi 55 yılında Caesar altı-yedi yıldan beri Roma’da iktidarın fiili sahibi durumundaydı. İmperator (başkumandan) ve Pater patriae (Atarum?) unvanlarına sahipti. Bir süre sonra damadı Pompeius tarafından iktidardan uzaklaştırıldı, bir müddet taşraya gitti. Bir darbeyle geri geldi, ömür boyu Dictator unvanını aldı. 44’te Senato’da bıçaklanarak öldürüldü.

Halen kullandığımız “diktatör” sözcüğünü meşhur eden bu zattır.

NOTLAR
(1) Carmen 29, www.perseus.tufts.edu/hopper/text?doc=Perseus%3Atext%3A1999.02.0003%3Apoem%3D29
(2) Suetonius, Iul. 79. www.gutenberg.org/files/6400/6400-h/6400-h.htm
(3) Carmen 93.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder