Dortmund İstanbul’da ve bir kaç saat sonra maç başlayacak.
Dikkat edilmesi gereken noktalara kısaca değindim.İş-güç ve talihsizlikler sonucu 15 dakikada yazmak zorunda kaldım ama ne demek istediğim anlaşılacaktır diye umuyorum.
DORTMUND PRESİ
Tipik 4-4-2 presi. Santrforları ile on numaraları önde rakibin iki stoperine basar. Burada kilit nokta rakibin oyunu kenarlardan kurmasına zorlamaktır. Rakibin merkez opsiyonlarını(Melo-Selçuk) iyi bir şekilde kapatır. İşte ne oluyorsa o top çizgiye doğru oyun kurmak adına açıldığında oluyor. Karınca yuvası gibi çizgide beke oyun kurmak için atılmış topun başına üşüşürler ve işte tipik Dortmund golü de burada kazanılan top sonrası gelir. Çizgide muazzam pres yapan Dortmundlulular topu ele geçirir geçirmez sıklıkla Reus yoluyla sonuca giderler. Real Madrid maçlarını hatırlayanlara bu anlatılanlar yabancı gelmez. Kenar beklere “bilinçli” olarak boşluk bırakır. Semih-Chedjou oyunu kenarlardan kurma aşamasında son derece dikkatli olmalılar ve bu oyunda Telles ve Tarık kenarlarının topu kaybetmemesi hayati önem taşır. O prese bir çözüm bulmak ise Prandelli’nin işi.
Zira Dortmund’un karşısındaki rakip hücum etmek üzere yerleşim alır ve fazlasıyla geniş alan bırakır. O topu kazanır kazanmaz öyle hızlı hücum yapar ki rakip topu ağlarda gördüğünde topu kaybettiğinin ancak farkına varır.
Çözüm: Kenar beklerin seçimi önemli. Orta sahaların oyun kurma aşamasında beklere opsiyon sağlama açısından dikkatli ve hareketli davranmalılar.
GEGENPRESSİNG
Dün basın toplantısında da da dile getirdi Jürgen Klopp. Eskisi kadar iyi yapamıyorlar. Nedir bu dersek son kez bir daha açıklayayım. Klopp der ki “Saha içinde en iyi yönetmen(play maker) gegenpressing dir. Ne yapacağınıza burası karar verir. Hücum zamanını gegenpressing belirler. O da topu kaybettikten sonra yeniden kazanılan anın hemen sonrasıdır. Rakip tam topu kazandım diyerek konsantrasyonunu kaybettiği anda gerçekleşir. Üstelik o zamana kadar topu kazanmak için ordan oraya koşturan rakibin düzeni de bozulmuştur. Aslında rakibin topu kazandığı zamanın bir başka ifadesi düzeninin en bozuk olduğu zaman dilimidir. Üç pasla kaleye giderken kim ne yapacağını şaşırır.
Çözüm: Savunma dörtlüsü ve orta ikili kalabalık ve birbirlerine yakın bir şekilde kompakt bir bütün oluşturup geride çakılı kalmalıdır. Dortmund’a alan vermekle maçı kaybetmek aynı anlama gelir. Topu da geniş alanı da Dortmund’a vermek hem sorunu giderir hem de galibiyete giden yolun şifresidir.
SOKRATİS VE HUMMELS KAFALARI
İki stoperin kafa hakimiyeti oldukça iyi. Bu hem Dortmund’a yapılacak olan hücumun şeklini belirler ama aynı zamanda Reus-İlkay ortalarında dikkat edilmesi gereken iki oyuncuyu da işaret eder. Duran top organizasyonunda Hummels-Sokratis’e önlem alınmalı, alan savunulurken bu adamlara da bakılmalıdır. Öte yandan hücumlar da mümkün mertebe merkezden delinecek şekilde gelirştirilmeli ve kenar ortalarından aman aman medet umulmamalıdır. Hücumda topu yere indirmek ve savunmada bu iki oyuncuya dikkat etmek..
REUS’E ÖNLEM NASIL ALINIR?
Dar alanda muazzam çözümler bulur. Onu sürekli ikilemekten başka çıkar yol yoktur. Eğer kenarlar Reus-Mhkitaryan olacaksa mutlak suretle içeriye yönelecek olan bu ikilinin durdurulması için Köln maçı kopya edilebilir. Bek oyuncuları stoperlere yaklaşarak oyuncuların “içeri doğru kıvrılma” seçeneğine dikkat edebilir, defansif orta sahaların da yardımıyla diğerlerinden izole edilerek etkisizleştirilebilir. Galatasaray’ın sağ beki ile sağ iç oyuncusunun organizasyonu önemlidir.
FRİKİKLER
Reus iyi frikik atar. Aubameyang hepsinden iyidir. İlkay da aynı şekilde. Bu üç oyuncuya da kolay gol izni vermemek için faullere de dikkat etmek gerekir.
DORTMUND’UN ŞİFRESİ
-Topu Dortmund’a verin. Aksiyon değil reaksiyon üzerine kurulu bir takımdır. Eğer Dortmund çakılı savunmaya hücum ederse iyi olmayan savunması hızlı hücumlarda sorun yaşayacaktır. Köln maçının gösterdiği en bariz zayıflığı ise Dortmund’un geri dönüşleridir. Ortalaması 121 km olan takım Köln maçında 115 km koştu. Belki bireysel hatalar(Weidenfeller, Hummels) konsantrasyon ile kısmen giderilir ve fakat fizik gücü eskisine oranla bu derece düşük olan takım kısa sürede eski gücüne kavuşamaz.
-Hummels kusursuz bir stoper. Muazzam bir pasör. Lakin formsuz. Dikine muhteşem paslar çıkarabildiği gibi çok yanlış paslar da atıyor. Bu olası yanlış paslar üzerine hücum kurgulamak zorundadır Galatasaray. Bu açıdan Sneijder-Burak ya da Selçuk-Burak çok önemli roller alabilir. Kapılan topun Sneijder üzerinden hali hazırda yerini terk etmiş olan Hummels’in olmadığı o boşluğa göndermek önemlidir.
-Köln normal koşullarda Ujah ile sahaya çıkar. İyi bir forvettir. Lakin Dortmund karşısına ise Simon Zoller ile çıktı. Hücum presi oldukça iyi olan Zoller Kehl’e baskı kurdu, orta sahaları ise İlkay’a. Eğer maçı bir daha izleme şansınız varsa 61. Dakikada Dortmund’un oyun kuramadığını ve Köln presi karşısında çaresiz kaldığını görürsünüz. Bu açıdan ben strateji açısından Umut ile başlardım. Köln’ü kopya edeceksek Umut’un orta sahaya yardımı ve Melo’nun İlkay’ı kontrol etmesiyle oyun kurmasını ve Dortmund’un yaratıcılığını elinden almış olursunuz.. Bu sıkışık dönemde kapılacak topla yapılacak hücum ise kolay gol bulma şansını size verir.
-Çizgi savunma, oyunu önde oynama çabası Dortmund’a yarar. Savunmayı derinde kurup olası top kayıplarında dahi “hazırlıklı” olarak Dortmund’u karşılaşmak en azından verilecek olan pozisyonun yüzdesini düşürür. Muslera da bugün iyi olmak zorundadır. Hesap edilemeyen olgu Dortmund’un tam o çıkarken kaptırdığınız topun üzerine sayısız kez hücum planı gerçekleştirmiş ve bu konuda uzman olduğudur. Hücum pres kaçınılmaz olsa da oyunu rakip yarı sahada oynama çabası çok riskli olacaktır. Geride ve derinde savunmayı kurup topu Dortmund'a vererek kısmen onları durdurabilirsiniz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder