İzmir'i çok seviyorum, buradan her zaman güzel anılarla ayrılıyorum. Bunda hiç şüphesiz ikinci annem olan canım kayınvalidemin de payı çok büyük, fotoğraf tutkumu bildiği için ne zaman gitsek bizim için çok güzel programlar hazırlamış oluyor, birlikte bu programı keyifle uyguluyor ve bol bol fotoğraflar çekiyoruz ;) Onun sayesinde İzmir'in keşfetmediğim noktalarını görmüş, deneyimlemiş oluyorum. Şimdi paylaştığım bu fotoğraflar da güneşli bir İzmir gününde önce Konak Pier, ardından Kızlar Ağası Hanı'na yaptığımız keyifli tura ait, bu güzel gün için çok teşekkürler anneciğim ♥
Konak Pier ünlü Fransız mühendis & mimar Gustave Eiffel tarafından dizayn edilmiş ve 1890 yılında açılmış. 1950'lerin sonuna kadar gümrük binası olarak kullanılmış, 1960 yıllarındaysa balık haline çevrilmiş. 2003'te yeniden yapılanma çalışmalarına başlanarak 2004 yılında alışveriş merkezi olarak hizmete sokulmuş.
Pier tam Nil'lik bir yerdi, yerinde hiç durmadı ve o koca alanda özgürce koşturdu durdu :)
Niloş'u daha fazla zaptedemeyince pusetine oturttuk, neyseki yorgunluktan hemen uykuya daldı da biz de rahat bir şekilde turumuza devam edebildik :)
Kızlarağası Hacı Beşir Ağa'nın yaptırdığı Han'ın inşa kitabesindeki tarihe göre 1744'te bina edildiği kesin olarak anlaşılmaktadır. 1745 yılında heyelan nedeniyle Han cephesinde önemli derecede çökme ve yıkılmalar olmuşsa da Han derhal onarılmıştır. 1778 tarihinde vuku bulan yer sarsıntısından, Han büyük ölçüde hasara uğramış, 1779 yılında ikinci defa ve esaslı olarak onarılmıştır.
Han daha sonraki yıllarda da deprem ve yangın badireleri atlatmıştır. 4000 metre karelik, kareye yakın dikdörtgen planlı, 2 katlı, kuzey bölümdeki bedestenleri tek katlı, yaklaşık 600 metre karelik büyük avlusu olan görkemli bir yapıdır.
Kaynak: http://www.kizlaragasihani.com
Bu fotoğrafı çektirirken hiç farkında değildim, sonradan farkettiğim heykelle olan benzerliğe çok şaşırdım! Yoksa o heykeldeki kişi ben miyim :)
Handa dükkanları dolaşmaktan yorgun düşerseniz Dibek kahvesi içerek bir mola verebilirsiniz...
Annem Hisarönü Şambalicisi'ni duymuş, yeri aradık taradık en sonunda bulduk, küçücük bir dükkan, oturacak yer bile yok, paket yaptırıp alıyorsunuz, biz de tarçınlı kaymaklı şambalimizi paket yaptırdık ve bir cafede oturup yedik, böyle bir tat yok, yolunuz hanın oralara düşerse mutlaka uğrayın ve benim için de bir tane mideye indirin lütfen olur mu :) Ufff şimdi olsa da yesem keşke!
Konak saat kulesine vardığımızda Niloş da uykudan uyandı.
Güvercinleri de besledikten sonra turumuzu noktaladık.
Bayramın bu son gününde hepinize sevdiklerinizle birlikte keyifli günler dilerim...
p.s. Sheinside çekilişim halen devam etmekte, şansını denemek isteyenleri beklerim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder