3 yıl önce 16 Eylül akşamı eşimin doğumgününü kutlayışımızın 3 gün sonrası Can'ın dünyaya gelmeye karar verdiği gün oldu...
O günden sonra da hayatımdaki eşsiz başak sayısı birdi, iki oldu.
3'lere özel bir doğumgünü olsun istedim bu yıl, eşimin şehir dışında olup tam da doğum günü akşamı eve gelişini fırsat bilip sürprizler karşılasın onu diyerek...
Can'ın dünyaya gelişiyle birlikte doğumgünü kutlamalarını ele geçirmesiyle, bir sitem başlamıştı babası tarafında...
"Artık benim doğumgünlerim kutlanmıyor" sitemi...
Bu siteme sessiz kalıp sürpriz planlarına devam etmem gerekti...
Hiç hissettirmeden, tahmin etmesine imkan verecek ipucu bırakmayarak yola devam etmek...
Kolay değil ama bu sabrın sonunda alacağım keyif mutluluk için az bile...
O akşam tüm ahali evde toplanmış, salon doğumgünü temasına süslenmiş, herkes ucundan tutmuş, masa hazırlanmış, beklemedeyiz, kapı çalacak, ışıklar sönecek, Can ile ben her zaman ki gibi karşılayacağız babasını, ta ki salona geçene dek...
Salona geçmesiyle ışığın açılıp ağız mızıkalarının çalındığı, iyi ki doğdun şarkısının yüksek sesten çalmaya başladığı curnuna karşısında şaşkınlık, yüze yayılan kocaman gülümsemeler...
Süprizler çoklu olsun istedim. Hem Can için hem eşim için...
Yasemin'im koştu yardıma... Günler öncesinden pastanın detayları aktarıldı ve heyecanla beklemeye başlandı.
Pastayı gördüğümde hiçbir ayrıntının atlanmadığı bir sanat eseri buldum karşımda. Bana kalan sadece eve dikkatlice taşıyıp, fotoğraflarını çekmek oldu, ardından süpriz anına kadar saklamak...
An gelip pasta ortaya çıktığında neler olduğunu Yasemin'e bütün heyecanımla mail attım ertesi sabah... Neler yazdığım burada :)
Özetle pasta her harfine kadar gerçek bir SÜRPRİZ oldu...
Squash topunun sarı beneği...
Fotoğraf makinesinin boyun askısının yere dökülüşü bile birebir...
Yasemin bu işte ne kadar uzmanlaştığının imzasını atmıştı her köşeye...
Elimden geldiğince pastanın ayrıntılarını da çekmeye çalıştım. Bir sanat eseri ayrıntılarda gizlidir diyerek...
Yasemin'im bunlarla çok güzel kolajlar yapmış birde üstüne,
bana aynen buraya aktarmak kaldı...
Fotoğraf çekmenin heyecanıyla bir kolu düşen kaktüsü bile görememişim, nazar boncuğu olsun o da pastanın...
Baktıkça bu pastaya, güzel akşamı hatırlayacağım...
Can'ın arabayı eline alıp oynamak isteyişini, yüzündeki gülümsemeyi
Eşimin, Can'ın şaşkınlığını, mutluluğunu...
Mutlu eden sürpizlerle karşılaşıp, mutluluk veren sürprizler yapacağımız bir yıl olsun hepimiz için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder