İpek Hanım Çiftliği sahibi Pınar Kaftancıoğlu aşağıdaki Temmuz 2010 mesajında domateslerin nasıl üretildiğini ve nasıl ilaca boğulduğunu anlatıyor. Tüketici olarak üreticilere ilaçsız ürün almak konusunda talebimiz olmalı ki üretici daha doğal yöntemlere geçsin.
****************************************************
Gazetelerde domates güvesi ilaçlarının tam sayfa ilanını görenlerden, köyde yaşayan akrabaları ile görüşenlerden, gıda sektöründe çalışanlardan Tuta Absoluta ile ilgili çok fazla soru geliyor şu ara. Ziraat mühendisi değilim elbette ancak işin tam göbeğindeyim. Görerek, izleyerek, Ziraat Odası'ndan, yetiştiricilerden dinleyerek öğrendiklerimi yazmak istedim.
Türkiye'nin domates ihtiyacının %90'ı, salça endüstrisi ihtiyacının ise %100'ü açık tarla domateslerinden karşılanıyor. Dikimler ağırlıklı olarak Ege'de, Çanakkale'de, Antalya'da, Afyon - Burdur - Denizli Yöresi'nde ve Bursa civarında yapılır. Birkaç senedir ''geliyorum'' deyip yavaşça süzülen, ancak bu yaz itibariyle açık tarla domateslerinin %80'ini vuran bir hastalık var artık. Tuta Absoluta bu... Güney Afrika'dan dünyaya yayıldığı rivayeti olan, komplo teorilerine inananlar için ise laboratuarda geliştirilmiş bir böcek türü... Başa çıkılmaz bir yaratık. En çok domatesi seviyor. Kabuğun altına girip orada larva bırakıyor. Kabuğun altında kendini korumaya aldığı için bugüne kadar kullanılan tarım ilaçları bile işe yaramıyor. Feromon, bu böceği yiyen bir başka tür böcek ve yüksek miktarda tarım ilacı ile üçlü bir yöntem uygulanıyor. Çiftçiler ise daha korunaklı bulduğu için domatesleri seralarda yetiştirmeyi tercih ediyor şu ara. Elli yıldır yaz aylarında dinlendirilen seralar bu yaz ağzına kadar domates dolu. Alan tamamen kapatılıp gazla birlikte ilaç sıkılıyor. İhracat kapılarından dönme hikayeleri de bu ilaçlar nedeniyle çoğaldı şu günlerde. Rusya, Ukrayna, Almanya ve Bulgaristan'ın ilaç testlerini geçemeyip geri dönen bütün ürün iç piyasaya sürüldü. Kilosu 25 kuruş'tan bile domates bulabilirsiniz şu anda, yanlış okumadınız.
Bu sene üretilecek neredeyse bütün ketçaplar, salçalar... bu domatesleri içerecektir. Çiftçi bir yandan mahsül toplayıp bedavaya yakın fiyata satış yaparken diğer yandan korkusundan tarlasını akıl almaz bir kuvvetle ilaca boğuyor. Domates domates olalı hiç bu kadar tarım ilacı yememiştir, inanın.
Yakın köylerin tamamını gezdim. Yenipazar, Donduran, Altıntaş, Bozdoğan, Çine, Atça, İsabeyli... Tüm Menderes Ovası hastalıktan kırılıyor. Tarlalara koca TIR'lar yanaşmış, kopan domates acilen dorselere atılıyor. Çiftçiler bu senenin zararını sineye çekecek ve seneye bunu yaşamamak için tarlasını böceklerden en kuvvetli zehirlerle arındıracak. Tonlarca ilacı toprağa gömecek ne olduğuna, ne sonuçlar doğurabileceğine bakmadan.
Tuta Absoluta bugün domateste yaygınlaştı. Yakın gelecekte patlıcan'da, kabak'ta, armut'ta, elma'da ne olacağının garantisi yok. ''Tarım ilacı satmak'' dışında belirgin bir tarım politikası yok ortada. (Tarım ilacı demişken özellikle söylemek istedim. Şu ilaç arındırma sıvılarından uzak durmaya çalışın. İlacı ilaçla arındırmak mantıksız geliyor bana. Eğer amaç arındırma ise bol suyla yıkanmış sebzeyi bir leğene koyun, bir kapak gerçek sirke, bir kapak da tuz atın. On dakika kalsın, durulayın.
Tüm bu hastalığın ortasında temiz ne kaldı derseniz, sadece yayla malları... Yüksek rakım doğal olarak koruyor meyve ve sebzeyi her türlü hastalıktan. Elbette satıcılar da bu işe uyandı, kime sorsanız ''yayla malı'' satıyor. Tatile gittiğiniz yerlerde, mesela Ayvalık, Kazdağları'nın dağ köylerinde inen domatesleri almaya çalışın. Yayla ürünleri tatlarıyla ve kokularının aşırı keskinliği ile tanınabilir. Güvendiğiniz insanlardan alın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder