22 Temmuz 2013 Pazartesi

Gülbahar Uluer - Musikar

İnce Sızı (içimi yakan sesler) Vardırya hani ''Burun direği sızlaması'' Heh işte öyle birşey...

Müzikle tıka basa dolduğum dönemlerde ilk aldığım albümlerden biriydi, Gülbahar Uluer. 1996 Seher Yeli (Desmal) her Turnam deyişinde benim içimde uçuyordu. Sizinle paylaşacağım ve tavsiye edeceğim ise "Musikar" albümünden, o sesi her dinlediğimde yatıp dizlerine uyusam diyesi bi masal hissi gibiydi.

Tek bir şarkı türkü tavsiye edilerek kapanacak bir albüm değil, haksızlık olur. Hele ki hırçın, yürekli çocuk "Kâzım" ile beraber söyledikleri "Didou Nana" yorumsuz kalası bir an yaşatır sızıya.

Ve son olarak Bu albümde ki ezgilerin güzelliğine eklenen, kocaman yüreğini sesiyle, o kısa yazısıyla gösteren, ne mühim bir iş yaptığını anlatan yazısını virgülüne dahi dokunmadan aşağıda paylaşıyorum. KingOFrain

Gülbahar Uluer - Musikar
Ben ağlama duvarında gezinen mistik meltemin, Ninova'nın yakarışlarında Surma Xanem'den felsefe öğrenen talebeyim. Tokat kumaş çarşısında Dikran Usta'nın çırağı, Diyarbekir surlarına klamlar nakşeden taş ustasıyım. Soy mührünün ve yüzünün yarısı Karadenizin hırçın dalgalarında yiten Satenay Guaşa'yım. Marika'nın taş avluda bıraktığı bez bebeğiyim. Sevdiğini so ore (neredesin) diye şarkılarda arayan aşığım ben. Habibiyim yıldızlı çöl gecelerinde Irbabi'nin tellerinde inleyen ve ben değiş kanatları binbir kavimin rengiyle ebrulenen ve yalnız uçarken, rüzgârın soluğuyla şarkılar söyleyen MUSİKAR'ım...

Ah siz!... Ayrı renklerde ve ayrı kokularda. Muhteşem bir bahçenin içinde birlikte açan eşsiz çiçekler... Yan yana öyle hoş ve harikulade duruyorsunuz ki, farklılıklarınızla oluşturduğunuz o mükemmel armonininkendisi sanki her birinizi diğerinden ayırıp sizi daha da özel ve benzersiz kılan. Bana armağan ettiğiniz ve benimde küçük bir parçası olduğum bu emsalsiz armoniye minnetle gülümsüyor, çiçeklerinizden derlediğim bu ebruli demeti kendi soluğumu da katarak yeniden hayata armağan ediyorum. Bu melodiler benim ninnilerimdi bir zamanlar. Adı sadece "Muhacir'lerin Evi" olan o sarı badanalı komşu evin bahçesindeki oyun şarkılarımdı. Aşk şarkılarım oldu sonra, mutluluk, hüzün, ayrılık şarkılarım oldu. Yıllardır hep içimden mırıldandığım o melodileri istedim ki birde kendi dillerinde söyleyeyim. Hepsi bu... Gülbahar(2004)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder