O kadar özlemişim ki onları... Bizim kavuşma hikayelerimiz bitmez, artık bu ayrılığı ve senede bir hasret gidermeyi kabullendik bu yüzden ahlar vahlar yerine birlikte geçirdiğimiz anların tadını doyasıya çıkartmaya bakıyoruz. Bakmasına da...
Nil cadısı buna pek izin vermiyor ki! Kızların güzel enerjisi mi Nil'i ateşledi yoksa kızım büyüdükçe bir ateş parçasına mı dönüyor esas nedeni nedir inanın bilmiyorum ama bizimki artık kabına sığamıyor! Ablam ve yeğenlerimle geçireceğim sayılı günlerde gözü var cingözün! Bir de yeni yeni yürümeye başladı, onun da verdiği ayrı bir coşkuyla uçuyor zilli! Sabah bazen 5 bazen 7 gibi uyanıyor, öğlenleri sadece 1 saat uyuyor ve akşam 10'a kadar full enerji devam ediyor! Yakında beni bir deri bir kemik bulursanız nedeni ortadaki bücür cimcimedir :)
Bu arada fotoğraf çekmeyi de o kadar özlemişim ki! Yeğenlerim gelince bu fırsatı kaçırmak istemedim. Moskova'da yaşadığım dönemde müze ve sergilerle fotoğraf aşkımı çok güzel besliyordum ama anne olunca işler değişti tabii... (İstediğiniz kadar bebeğin hayatımı değiştirmesine izin vermiycem diye ahkam kesin, bir bakmışsınız o minik insan hayatınızın iplerini siz farkında olmadan eline geçirmiş hii hii :)) Eskisi gibi zaman yaratamadığım için fotoğraf konusunda biraz köreldiğimi düşünüyorum, bu yüzden bu çekim bana müthiş iyi geldi, hem yeğenlerimle hem de fotoğraf sevdamla özlemimi giderdim ;) Nasıl beğendiniz mi benim objekifimden çıkan kareleri?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder