Geleneksel enstrümanlarla elektronik tınıları birbiri içine geçiren ve enstrüman zenginliğiyle dikkat çeken Yakaza Ensemble’ın ilk albümü A'mak-ı Hayâl (Hayalin derinlikleri) A.K. Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşuyor.
Yakaza; Sufi terminolojisinde ‘bu dünyanın rüya olduğunu görmeyi sağlayan; insanın gözlerini açan bir anlık deneyim’ anlamına geliyor. 2006 yılında kurulan Yakaza Ensemble da benzer bir felsefi yaklaşımı sürdürerek enstrümanların ve seslerin ‘özdeki birlik’ fikri üstünden müziğine yön veriyor.
Zamandan ve mekandan bağımsız olarak bir yaşantıyı bugünkü anlayışla yeniden yorumlayan topluluk, müziğinin içinde yansıttığı tarihsel anları hiyerarşik olarak sıralamıyor. Parçalar kimi zaman birleşerek bir bütün oluştururken kimi zaman da bir araya geldiklerinde yeniden anlamlanıyor. Yakaza Ensemble; Ceren Erendor (viyolonsel, yaylı tanbur), Eray Düzgünsoy (afgan rebabı,dombra, kudüm), Fakih Kademoğlu (ney, shakuhachi, saron) ve Ömer Sarıgedik’ten (elektronikler, bas) oluşuyor.
Yakaza Ensemble albümleri ‘Amak-ı Hayal’ henüz dinleyiciyle buluşmadan verdiği konserlerle adından söz ettirmiş, geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştı. Yakaza Ensemble albümün çıkışıyla birlikte Türkiye sınırlarından taştı ve prestijli festivallere konuk olarak kabul edildi. 2 Ekim’de Almanya’da düzenlenen Ruhr Trienalle kapsamında konser veren Yakaza Ensemble, 6 Kasım’da ise, Macaristan’da düzenlenen World Music Festival’de sahneye çıkacak!
19’uncu yüzyılın ikinci yarısında yaşayan mutasavvıf ve düşünür Filibeli Ahmet Hilmi’nin kaleme aldığı A'mak-ı Hayâl (1910) kişisel bir iç yolculuğun serüvenini anlatıyor. Görünenin kat be kat altındaki gerçeği arayan Raci’nin çevresinde meczup olarak tanınan Aynalı Baba’yla tanışması ile şekillenen yapıt, kahramanının gerçeküstü dünyasının izini sürürken Yakaza Ensemble’ın A'mak-ı Hayâl’i ise romanın bir bölümünü müzikal olarak yanısıtyor.
Giriş bölümündeki eski Japonca sözleriyle ‘Sonsuz Bilmece’ ve teatral anlatımıyla ‘Yokluk Tepesi’ albümün öne çıkan parçaları olurken A'mak-ı Hayâl’den geriye akıllarda en çok şu soru kalıyor: “Bu şimdi yeni ‘dünya müziği’ mi, ‘yeni dünya’ müziği mi?
“İçbükeydış”
Yakaza Ensemble’ın ikinci albümü “İçbükeydış” A.K. Müzik etiketiyle Türkiye’de yayınlandı.
Mart ayında Japonya’da Syunoven adlı sanatçının çalışmalarıyla beraber cd+kitap olarak yayınlanan albüm Türkiye’de A.K. Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşuyor. İki sene aradan sonra yayınlanan bu ikinci albümde yedi parça bulunuyor. Yazar Bedirhan Toprak’ın Gecenin İzi adlı şiirinin kullanıldığı albümün açılış parçası olan İçbükeydış’ın yanı sıra Geri Dönüş parçasında gruba kontratenor Kaan Buldular eşlik ediyor. Bunun dışında Kum, Multan, Şeha, Persona ve İz albümdeki diğer parçalar. Grupta bu albümde Afgan Rebabı, Şakuhaçi, Çello, Ney, Elektronikler gibi daha önceki albümde duyduğumuz seslerin yanı sıra gitar vokal ve saksofon gibi enstrümanlar da eşlik ediyor. Dışta kaldığını düşündüğümüz herşeyin içte olduğuna işaret eden bir kelime oyunu İçbükeydış. Aynı zamanda zıtlıkların birbiriyle varolduğu fikri ise bestelerin yapım aşamasında gruba hareket noktasını oluşturmuş. Albümün soundunun belirlenmesinde tüm çalışmaların gece hazırlanmış olması da önemli bir rol oynuyor. 2010 yılında A.K. Müzik tarafından yayınlanan ilk albümleri A’mak-ı Hayal den sonra özellikle yurtdışında pekçok konser veren Yakaza Ensemble ikinci albümlerinin Türkiye’den önce Japonya’da yayınlanmasıyla da bir ilki gerçekleştiriyor. Aynı zamanda İçbükeydış parçası üzerine üç japon djin hazırladığı remixler EP olarak plak formatında Japonya’da yayınlandı. Yakaza Ensemble’ın bu yeni albümü, grubun ismini kendi koyduğu Yeni Dünya Müziği adına ikinci bir adımı oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder