1 Ocak 2015 Perşembe

Josue-Babel Röportajları


"Tam Saha" dergisinin röportaj kalitesini takdir etmemek mümkün değil. Bu sayıda Bursasporlu Josue ve Kasımpaşalı Babel gibi ligimizin kalburüstü iki yıldızıyla konuşmuşlar.. Enteresan gelen ayrıntıları buraya alayım dedim..


-Futbol ve lige adaptasyon anlamında da Portekiz biraz daha taktiksel bir lig. Oyuncular oyunu düşünerek oynuyor. Burada daha fazla tutkunun ve ruhun ön plana çıktığını görüyoruz. Herkes tutkusunu oyunun her saniyesinde göstermeye çalışıyor. Bu da devamlı ileri geri giden ve çok hızlı değişen dinamiklere sahip bir oyun çıkartıyor ortaya.

Şenol Güneşbugüne kadar çalıştığım hiçbir teknik direktöre benzemiyor. Gerçekten çok farklı bir tarzı var. Oyuncularla çok sakin ve dingin bir iletişimi var. “Her yerde ben olayım, her şeyi ben kontrol edeyim’ gibi bir durumu da yok. Ekibini çok teknik bir şekilde kullanıyor, sorumluluğu paylaştırıyor. Onlara güvenini her alanda belli ediyor. Bence en büyük özelliği çalıştığı insanlara güven aşılayabilmesi.

Kulübü ve tesisleri nasıl buldun?

Kulüp olarak da belli bir seviyede olduğunu biliyordum ama böyle bir tesis, böyle bir kulüp beklemiyordum. Gerçekten çok oturmuş bir tesis ve iki tane her an hazır sahamız var. Kulüpte bir oyuncunun isteyebileceği her şey mevcut. Odalar gerçekten çok güzel. Portekiz’de sadece Porto, Benfica ve Sporting Lizbon’un böyle imkânları var. Braga da eh, buna benzer belki… Ama kesinlikle bu kadar değil. Dolayısıyla çalışma ortamı çok uygun

Süper Lig’i Portekiz Ligi ile kıyasladığında ne gibi farklılıklar ortaya çıkıyor?

Öncelikle Türkiye’de çok fazla gol oluyor. Portekiz Ligi şu an çok kısır geçen bir lig hâline dönüştü. Portekiz’de oyun biraz daha stabil, daha çok zekâ ile oynanmaya çalışılıyor. Burada iki takımın birbirine gerçekleştirdiği kontrataklar ve hızlı hücumlar çok önemli. Burada gördüğüm şu da var, yenemeyeceğin takım yok… Her takım yenilebiliyor. Bir de burada büyük takım, küçük takım ayırımı var. Büyük takım, küçük takıma “Nasılsa yenerim” gözüyle bakıp öyle sahaya çıkıyor. Ama bunu Portekiz’de asla göremezsiniz. Her takım birbirine aynı ciddiyetle bakar. Orada bir takım diğerini önemsemek zorunda, yoksa sıkıntı yaşar.



Liverpool’dan sonra 2010-11 sezonunun devre arasında Hoffenheim’a transfer oldun ve 1.5 sezon forma giydin. Premier Lig’le Bundesliga arasında bir kıyaslama yapabilir misin?

Bundesliga da oldukça zorlu bir lig ancak Premier Lig’e oranla buraya daha çabuk adapte olunduğunu söyleyebilirim. Bundesliga’da yer alan takımların çoğu savunma ağırlıklı oynamak yerine topu kontrol etmeye yani futbol oynamaya çalışıyor. Ancak bu da tempoyu düşürüyor. Bana göre Premier Lig’in Bundesliga’dan daha zor olmasının en önemli nedeni oyunun ağırlıklı olarak uzun toplara dayalı olması. Oyun içinde daha çok uzun pas yapıldığı için tempo daha yüksek oluyor ve bu da ligi daha zor hale getiriyor. İki ligin arasındaki fark da buna dayanıyor. Ancak Bundesliga da son dönemlerde oldukça ivme kaydetti ve bana göre şu an Premier Lig’den sonra dünyanın en iyi ligi konumunda.

Spor Toto Süper Lig’de en çok beğendiğin oyuncular kimler?

En çok şu ismi beğeniyorum gibi bir düşüncem yok. Ancak bazı takımların oyun stilleri hoşuma gidiyor. Örneğin Beşiktaş’ın oyun tarzını ve mücadelesini çok beğeniyorum. Hani her şeyden biraz vardır ya bazı ekiplerde. İşte Beşiktaş da Spor Toto Süper Lig’de o takımlardan biri bana göre. Forvette Demba Ba gibi bir yıldızları var. Ancak takımın geri kalanı çalışmasa, o da başarılı olamaz. Ba’nın arkasında çok çalışan ve ona pozisyon hazırlayan bir topluluk var. Bu da onun golleri daha rahat atmasını sağlıyor. Diğer taraftan da takımlarda Ba gibi golcüler olmasa, verilen mücadele skorlara bu kadar yansır mıydı, onu da düşünmek lâzım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder