Sınıf ve kitle sendikacılığının Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan DİSK, devletten ve sermayeden bağımsızlığı temel ilkelerinden biri olarak belirledi. DİSK’e bağlı sendikaların kazanımları işçi sınıfının ilgisini artırdı. Diğer konfederasyonlara göre daha iyi koşullarda toplu sözleşmeler, daha yüksek sosyal haklar, iş yerinde üst arama uygulamalarının kaldırılması ve fazla mesailerde işçi onayı zorunluluğu gibi işçilerin “saygı” taleplerine dair kazanımlar DİSK’i giderek büyüttü.
DİSK kuruluşunun ardından sadece kendi üyelerinin değil tüm ezilen ve sömürülen kesimlerinin hakları için mücadele etmeyi kendine görev bildi. 1970’lerde örgütlenen 15-16 Haziran direnişi, 1 Mayıslar, DGM direnişi, 16 Mart Faşizmi ihtar eylemi ve demokrasi mitingleri nedeniyle her zaman hedefte oldu. Genel Başkan Kemal Türkler bir suikast ile öldürüldü. 1 Mayıs 1977 mitingi kontrgerillanın saldırısına uğradı, 37 kişi yaşamını yitirdi.
Canol Kocagöz |
12 Eylül askeri darbesi sonrası yöneticileri hapishanelere atıldı, öldürüldü, faaliyetleri yasaklandı ve mallarına el konuldu. DİSK’in 261 yöneticisi ve 3 uzmanı cunta mahkemelerinde toplam 2053 yıl hapis cezası aldı.
1991′de mahkemenin kararının bozulmasının ve beraata karar verilmesinin ardından 1992’de DİSK’in faaliyetleri yeniden başladı. O tarihten bugüne emek ve demokrasi mücadelesini büyüten DİSK şu anda 18 iş kolundaki 19 sendikasıyla mücadelesini sürdürüyor.DİSK son olarak 2013’ün sonlarında kıdem tazminatlarının kaldırılmasına karşı sürdürdüğü “Köleliğe Karşı #Direnİşçi” kampanyasıyla adından sıkça söz ettirmiş, kıdem tazminatı hakkının yok edilmesinin önlenmesinde etkin rol oynamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder