Fenerbahçe üst üste iki mağlubiyet alarak en yakın rakibi ile arasındaki puan farkını 4’e indirdi. Sivasspor maçına dair çok şey konuşulabilir. Başta hakem.. Egemen’in faul olduğu tartışmalı bir pozisyonda sarı kart görmesi belki tartışılır ama itirazı sonrası kırmızı kartı ancak Egemen Korkmaz’ın hakeme neler söylediğini bilirsek değerlendirebilirsiniz. Hakem eğer “üzerine yürüme” olarak algılayıp kırmızı kartı verdiyse böylesine inisiyatif kullanması eleştirilir. Tartışma götürmeyen bariz hata ise Fenerbahçe’nin verilmeyen penaltısı. Meireles’in unutulan kırmızısını da eklediğinizde diyebiliriz ki hakem oldukça kötü bir yönetim sergilemiştir.
Hakemden devam edelim sapla samanı karıştırmadan. Hakemlerin GSlisi FBlisi olmaz. Bu yüzden biri diğerine yanlış karar vermeyi aklından bile geçirmez zira göreceği baskı çok daha büyük. Lakin şu kesin ki Fenerbahçe yenilirse birileri çok fazla para kazanacak, lig çok daha değerli hale gelecek. Bu sadece Lig TV’yi değil futbol programı yapan onlarca TV kanalını ve futbolun etki ettiği her alanı kapsıyor. Dolayısıyla böyle bir baskıdan dolayı hakem baskı altına alınmış olabilir. 10 puan önde olan Beşiktaş da olsa Galatasaray da olsa bu tarz şeyler bu ülkede yaşanacak gibi geliyor bana. Hakemlerden bağımsız konuşmak gerekirse sezon başı yapılan hatanın bugün Fenerbahçe bedelini ödüyor. Nihayetinde üst üste puan kayıplarının yaşanmaya başlaması forvet sakatlıklarıyla beraber başladı.
Kurgusal hata
Bunu tüm bu olumsuz sonuçlardan sonra değil sezon başında üç büyük kulübün futbol aklını yazıya döktüğümüzde dile getirmiştim. Fenerbahçe kabaca 4-3-3 oynuyor. İleride üç oyuncu da forvet. Ortadaki 3 oyuncu için takımda 9 aday futbolcu varken ilerideki 3 oyuncu için sadece 4 aday futbolcu vardı ve bunların hepsi de yabancıydı. Bazen yedeğe forvet almadan çıktığı maçlar oldu Fenerbahçe’nin. Eğer forvetlerden birisi sakatlanırsa dedik Fenerbahçe maç içerisinde hamle yapamayacak hale gelecek diye yazmıştık. Öyle ki bunları yazdığım zamandan sonra oynanan Kasımpaşa maçı da iyi bir örnek teşkil etti. Maçın sonu Fenerbahçe adına iyi bitse de forvet takviyesine ihtiyacı olan Ersun Yanal defansif orta saha çıkarıp Mehmet Topal’ı alarak ofansif açıdan güçlü olmaya çalıştı. Kulübede başka da şansı yoktu.
Diyeceksiniz ki Avrupa’da pek çok takım bol orta saha içeren kadrolar kurdu kendilerine. Örnek vermek gerekirse Bayern Münih aynı şekilde çok orta saha barındırıyor ama unutulmaması gereken sisteminde Fenerbahçe gibi 3 değil sadece 1 forvet bazen de sahte dokuzlu forvetsiz oyun düzeni içerisinde sahaya çıkıyor. Oysa Fenerbahçe’nin sisteminde iki kenar forvet ve 1 santrfor var. Bu oyuncular üstelik genç de değil. Sakatlanabilir, sakatlıkları uzun sürebilir. Devre arasında ezeli rakip 19 milyonluk alışveriş yaparken Fenerbahçe’nin yapması gereken sadece bir ya da iki forvet transferiydi. Hakemin yanlış kararlarına rağmen henüz maçın başında yakalanılan pozisyonlar yine de sonuç verebilirdi. Sol bek Caner ile Emenike ya da Webo arasında fark bugün var olan baskının gol getirmemesinde etki etti. Keza transfer olmasaydı dahi Semih’i hiçbir şekilde gündeme getirmeyip gitmesine rıza göstermek de bu forvet kıtlığında çok doğru değildi.
Holmen’ler, Salih’ler, Kadlec’ler..
Geçtiğimiz hafta Holmen bu hafta da Kadlec çok önemli maçlarda forma giymek zorunda kaldı. Daha da önemlisi kurtarıcı olarak Roma’nın ısrar ettiği Salih oyuna girdi. Bu oyunculardan verim alınamadı ama olması gereken de bu değil miydi? Bu oyuncular hazırlanmadı, rotasyonda kullanılmadı. Sezon boyunca görmezden geldiğiniz oyunculardan bugün verim alınamıyorsa bu yine kurgusal hatadan kaynaklanmıştır.
Toplarsak eğer Fenerbahçe sezon başında saha içerisindeki üç bölgesine sadece "1" yedek alarak olası sakatlanmalar ve kart cezaları durumunda yaşayacağı sıkıntıları yaratmış, devre arasında da Webo'nun sakatlığına rağmen hamle yapmayarak son dönemde yaşanan puan kayıplarının önüne geçmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder