Beyaz Futbol’a konuk olan Hasan Şaş’ın açıklamaları Galatasaray sportif yönetim ve işleyiş filmindeki eksik kareler de açığa çıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse tüm bu karmaşık olaylar örgüsü içerisinde yazdıklarımız ve yazılanların çok da uzağında değilmişiz, onu anladık. Yine de yanıldığımız nokta işe karışılma esnasında ana çizgiden yönetim çok şaşmamış. Ayrıntılar şöyle.
Galatasaray yönetimi uzun süreç içerisinde ne Fatih Terim’e rağmen eylem yapıyor ne de Fatih Terim’in istediğini harfiyen yerine getiriyormuş, bunu öğrendik mesela. Sneijder’ı Terim istememiş değil. Bir liste vermiş ve onun 4.sırasında yer alan isimmiş. Lakin yönetim bu listenin içerisindeki ilk üç ismi çeşitli nedenlerden değerlendirmeye almamış. Örnek olması açısından Matic’e gitmişler, 25 milyon euro fiyat çekmişler. Diğerlerinin belki de getireceği reklamı yeterli bulmamışlardır. Belki Matic’i pahalı olduğu için uygun bulmayan yönetim Sneijder’ın çok daha altında bir rakama alınacak Tadic’i insiyatif kullanarak üzerini çizdiğini söyleyebiliriz. Keza devre arasında olmayınca Terim’in vazgeçtiği oyuncuyu yine “insiyatif” kullanarak sezon bitmeden imzayı çok da ucuza olmayacak şekilde attırmışlar. Keza yine Terim Amrabat’ı istiyor ama 5 milyonu geçerse almayın direktifine rağmen “insiyatif” kullanarak bu oyuncuyu 8 milyona yakın bir ücretle transfer ediyorlar. Terim ve ekibi televizyondan geçen altyazıyla bu transferin bittiğini öğreniyorlar. Keza Chedjou.. Devre arası kısıtlı aday arasından Terim’in istediği oyuncuyu devre sonunda Terim’e haber vermeden almışlar. Oysa Hasan Şaş’a göre yazın seçenekler çoğalabilir, Chedjou’dan daha iyisini bulabilme imkanı olabilirmiş. Yine yönetim “insiyatif” kullanarak bu oyuncuyu alıyor.
Özet geçersek eğer; Sneijder, Chedjou ve Amrabat’ın ismini Terim telaffuz ediyor. Kimin parası kiminin önceliği kiminin de zamanlaması sorun ama isimlerin hepsi Terim ve ekibinden geliyor. BU gerçek doğrultusunda altı çizilmesi gereken Terim eleştirileri şunlardır:
Sneijder..
..sonrası bozulan sistem ve azalan pres gücünü listeye dördüncü isim olarak bu oyuncuyu yazarken düşünmediniz mi? Üstelik Hasan Şaş Hollandalı oyuncunun yarattığı sistem çıkmazlarını “Sadece tek forvetin arkasında oynar, pres gücünü azaltır” gibi doğru söylemlerle açıklarken tüm bunların gerçekte nedeninin Terim’in istediği ve Sneijder sonrası gerçekleşen Drogba transferiyle ortaya çıktığından bahsetmiyor. Wesley Sneijder ya da herhangi bir on numara Umut-Elmanderli sistemin tek eksiğiydi Engin Baytar yerine oynatılması beklenen. Galatasaray’ın bugüne kadar süren ve bugün üçlü savunmadan çeşitli aksiyonların yaşanmasına sebebiyet veren sistem çıkmazının asli unsuru Drogba ve Burak’ın aynı anda oynatılması zorunluluğundan doğmuştur. Yönetim nihayetinde listeden bir isim seçmiş ve dünyanın her yerinde teknik adamın listesindeki isimlerin en başındaki alınmayabilir. Sneijder’a rağmen Drogba’yı istemek aslen sistem çıkmazı oluşturmuş ve ne ilginçtir ki bu çıkmaz içerisinde oyunu bozulan Galatasaray bu çıkmazı sağlayan Drogba’nın üzerinden şampiyonluğa ve çeşitli başarılara yürümüştür.
"Kondisyonum Sneijder'dan daha iyiydi" diyen Hasan Şaş'a neden peki o zaman listenin dördüncü sırasına bu ismi yazıyorsunuz diye sorsalardı ya? Kondisyonu Hasan'dan bile kötü olan Sneijder Mersin ve Karabük gibi iki önemli maçta attığı goller şampiyonluğu getirmedi mi peki? Temelde sorun Sneijder'ın kondisyonu değil Drogba sonrası oluşan sistemde fazlalık oluşudur. Sneijder'a rağmen Drogba'yı almaktır orada temel mesele..
Amrabat..
..BU transferde tek sorun 5 değil de 7.5 milyon ödenmesi midir? Bariz bir transfer yanlışı değilse nedir Amrabat? Yönetim istenilen oyuncuyu zorlamış, belli ki fedakarlık yapıp oyuncuyu bir şekilde takıma kazandırmıştır. Nihayetinde Fatih Terim’in çok istediği bir oyuncuyu sadece 2.5 milyon euro fazla vererek aslında teknik ekibin daha güçlü kadro kurmasını sağlayacak ekonomik fedakarlık yapmıştır. Bu mu eleştirilmesi gereken detay?
Chedjou..
Devre arası kısıtlı oyuncu havuzundan bunu bulduk gibi bir açıklaması oldu Hasan Şaş’ın. Üstelik Hasan Şaş olabildiğince doğru bir analizle Ceyhun’un bugünkü stopere yakın ön libero oyununun aranılan stoperin bulunamadığından dolayı gerçekleştiğini söyledi ve ekledi: Biz de aradık ama bulamadık.. Peki gerçekten oyun kurucu ve savumanın şefi bir stoper bulmak bu kadar zor mudur? Ya da gerçekte kaliteli bir stoper olan Chedjou’yu izleyerek Semih’e benzerliğini ve Semih ile uyumsuzluğu görülemedi mi? Yönetim yazın çok daha fazla seçeneğin olduğu yerde belki bu oyuncuyu hemen almayıp teknik ekibe daha fazla seçenek sunabilirdi ama bu hata yine de devre arasında bu oyuncuyu Terim ve ekibinin istediği gerçeğini değiştiriyor mu? Yani altını çizmek gerekirse Chedjou'yu izleyip de doğru bir şekilde analiz edilmediği gerçeğini değiştiriyor mu?
Tüm bu olayların sonundaki gerçek şu:
Galatasaray teknik ekibi takımın eksiklikleri konusunda “bana göre” doğru teşhisi yaptılar. Ujfalusi sonrası oyun kurucu ve savunma liderliğini alacak deneyimli stoper. Elmander-Umutlu bol presli kadronun kaptığı topları çizgiye inilemediğinin de farkında olarak yaratıcı bir şekilde kullanacak on numara.. İki tane net 9 numaranın olduğu yerde oyunun kenarlara taşınamaması ve temposuzluk nedeniyle hızlı kenara inen kanat oyuncusu.. Hepsi çok doğru ve bizim belki de yirmi yazıda üzerinde durduğumuz gerçeklerdi. Lakin ne Chedjou ne Sneijder ne de Amrabat konusunda hedef tutturuldu. Sneijder çok da yanlış değildi ola ki Umut-Elmander kalsaydı Burak-Drogba gibi pres gücü düşük oyuncular yerine..
Amrabat konusunda yönetimin insiyatif kullanma hakkı mevcut. Benzer bir örneği Bayern Münih yönetimi Javi Martinez konusunda yaşamıştı. “BU oyuncuyu istiyorum ama vermezler, çok da pahalı fesih bedeli”. Yönetim teknik adama şunu sordu: “Bu oyuncuya ihtiyacın var mı yok mu? “ dedi ve gerisine karışma diyerek Martinez’i rekor bir ücretle kulübe kazandırdı. Zaten Amrabat’ın oynadığı futbolun karşılığı ile verilen ücret arasındaki fark 2 milyondan çok çok fazladır. Amrabat nihayetinde özellikleri bakımından doğru bir transfer hamlesi olsa da yaptığı katkı ve futbol yeteneği açısından yanlış bir transfer hamlesidir.
Yeni transferler:
Hasan Şaş kötü diyor. Bırakın Hasan Şaş’ı.. Futbol Tanrı’sı gelse bu oyuncuların geleceğini şimdiden göremez. Sistem içerisindeki rolüne göre değişecek olan değerlerini şimdiden bilemez. Ceyhun lüzumsuz bir transfer olara gözükürken değişen sistemin en çok aranılan oyuncusu olduğu gibi. Koray’lar, Hajrovic’ler her an farklılaşabilir ya da olmayabilir. Bunlar için yorum erken. Sadece böylesine bir gelecek inşaatının devre arasında olmasının anlamsızlığı dile getirilebilir. 19 milyonluk bütçe bu sezon etki edecek iki isme verilerek hem Şampiyonluk yolunda hem de Şampiyonlar Ligi parası ve imaj açısından çok daha etkili olacak isimler alınabilir, Mancini de haklı olarak isyan etmezdi.
GS Yönetimi ve o “İnsiyatif”
Roberto Mancini ve Fatih Terim gibi futbol emekçilerinden dahi daha üst düzey olarak kendisini Galatasaray yönetiminde kim konumlandırıyor? Bayern Münih’te yılların topçuları Rummenigge ve Sammer var. Başkan bile Avrupa, Dünya şampiyonu olmuş Hoeness. Efendim Barça’da hepimizin bildiği kaleci Andoni Zubizarreta var. Başkan işe karışınca Messi dahi geçenlerde “Futboldan anlamıyor bu adam” diye çıkışıyor. İngiltere’de zaten Terim ve Denizli modelleri revaçta ve menajer kendisine verilen bütçe ile hareket ediyor her ne kadar son yıllarda sportif direktör modası oraya da taşınsa da. Almanya’da her kulübün neredeyse bu işler konusunda etkin bir adamı atanıyor tam yetki ile. Böylesine takımı derinden etkileyecek sportif kararları Ujfalusi’nin almadığını hepimiz biliyoruz. Peki kim alıyor? Burada anlatılan uygulama zamanla işlevselleşiyor. Geçenlerde finans konuları için de bir atama yapıldı. Soru artık daha çok şudur: Bu atanan adamlara yetki veriyor musunuz?
Bu yönetim daha ilk günden meraklıydı sportif kararlar üzerinde etki etmeye. Hatırlayın Eboue transferi sonrası Ujfalusi'yi de bek yaparak "ne gerek vardı" söylemlerini ve Terim'in yöneticilere çıkışını.. Başkan'ın Melo sadece sözleşme için son çeyrekte oynuyor gibi talihsiz demeçlerini.. Chedjou'yu kendi başlarına almalarından tutun da Amrabat'ı zorlamalarına ve Sneijder'ı reklamı nedeniyle öne çekmelerine kadar.. Oysa bir Sneijder transferi her şeyi sil baştan yapabilir. Bunlar sportif meselelerdir ve bilirkişilere bırakılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder