11 Mayıs 2014 Pazar

İbra Fransızca konuşuyor..



İbra Fransızca konuşunca Sigru ve Veratti gülüyor.

Kitabının son sayfalarındayım. Böylesine samimi bir uslupla yazılmış bir başka futbol kitabı okumadım. Nasıl ki Terim'in İngilizce konuşması ve bu yöndeki çabasını takdirle karşıladıysam İbra'ya da aynı şekilde bakıyorum.

Malmö ikinci lige düştüğünde ufak tefek teklifler de gelmeye başladığı esnada Malmö kulübündeki Hassse Borg onu ikna eder. Bu adama güvenir ve kalır. Bir yıl sonra Ajax kapısını çaldığında Hasse Borg kulüp için muazzam bir anlaşma yapar ve İbra olup biteni anlamaz. Tek sorduğu şu olur?

-Bu iyi bir teklif mi?

Hasse Borg elbette onu ikna eder. Lakin aylar sonra Ajax'ın en pahalı futbolcusu olduğu halde takımın en az maaş alan oyuncusu olduğunu öğrenecek ve aslında Hasse Borg'un daha çok eski kulübü Malmö için çalıştığını ve kendisini düşük aylığa ikna ettiğinin farkına varacaktı. Aldatılmışlık hissini tadan İbrahimoviç şu soruyu sorar kitapta:

"Gettolarda kopuk bir aile içerisindeki sorunlu çocuk değil de bir avukatın oğlu olsaydım bunu bana yapabilirler miydi?"

Diyeceğim o ki İbrahimoviç sıradışı bir çocukluk ve hatta ergenlik dönemi yaşadı. Dolayısıyla İbra'nın değerlendirmesi ancak yaşadığı hayat üzerinden yapılmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder