Bazı teknik adamlar benim özeldir, unutulmaz performansları vardır. Dieter Hecking'in ikinci ligde Aachen'da başardıkları önemlidir zira deplasmanda en düşük oranı 2 olan bu takım ikinci Bundesliga'da sürekli kazanır, biz bahis severleri mutlu ederdi. Aynı dönemde İngiltere Championship'te de Reading vardı. Sonra bunlar en üst lige çıksalar da tutunamadılar. Keza Luhukay'ın ilk kez şef koltuğuna oturduğu Paderborn da aynı şekilde..
Dieter Hecking Aachen'da da iyi işler yaptı birinci Bundesliga'ya çıktığı zaman. Bayern Münih'i devirdi. Hani Jan Schlaudraff'ın hem Bremen hem de Bayern tarafından istenildiği zamanlar.. Gel gör ki daha ligin hemen başında teknik direktör olarak hiçbir zaman kazanamadığı ve zamanında formasını giydiği Hannover'den teklif gelince bıraktı Aachen'ı.. Sonrasını biliyorsunuz, Enke'nin intiharı ile sonlanan sürecin ardından Nürnberg ve bugün Wolfsburg.
İyi bir teknik direktördür. Taktiksel ağırlığı fazladır. Geçenlerde çok güzel bir röportajına denk geldim. Jupp Heynckes'in öğrencilerinden ve başarılı hocanın zamanında çok da uysal olmadığını anlatıyordu. Guardiola ile fikir alışverişinde bulunmak ona çok cazip gelirmiş ama Bundesliga'da son dönemde gerçek devrimi ilginç bir şekilde Jürgen Klinsmann'ın yaptığını dile getiriyor.
- Guardiola'yı "devrimci" olarak görüyor musunuz?
Benim için son zamanların en büyük devrimcisi Jürgen Klinsmann. Almanya'da hiçkimse antrenör mesleğini Klinsmann kadar kalıcı bir şekilde değişime uğratmamıştır. O zamanlar meslektaşlarımla nasıl harıl harıl Klinsmann'ın metotlarını tartıştığımızı hatırlıyorum.Zamanla onun farklı metotlarının büyük bir kısmının bütün antrenörler tarafından nasıl kabul edildiğini gördük. Güç antrenmanları ondan sonra Bundesliga'da yeniden tanımlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder