30 Ağustos 2012 Perşembe

Başbakanlık başvuruları başlamıştır.


Muhtıra = “memorandum, bir şeyi hatırlatmak amacıyla gönderilen yazı”. Arapçada kullanılan bir sözcük değil, eski Osmanlıca sözlüklerde de yok. 19. yüzyılın ikinci yarısında diplomasi tabiri olarak türetilmiş. Ta baştan beri tehditkâr bir tınısı var. “Şu işi şeyle yapmanı hatırlatırım, yoksa…”

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in muhtırası içerik açısından hava civa, ama siyasi açıdan ilgi çekici bir çıkış. Çiçek’in başbakanlığa en yakın aday olduğunu 11 Martta söylemiştim, hem face hem twitter’da. Zannederim çekingen lisanla bir adaylık bildirisi bu. Diğer iki aday Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’in derhal tepki vermesi anlamlı. Bana sorarsanız Arınç fazla tartışmalı, Çelik’in ise siyasi tabanı dar; Çiçek en güçlü aday şimdilik.

Resmen başbakan mı olur, yoksa başbakan Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman’ın naaşı misali tahtta tutulur, Çiçek başka bir sıfatla mı yönetir, bilmiyorum. Geçiş dönemini idare etmeyi başarırsa 2014’te cumhurbaşkanlığıyla ödüllendirilir. Gül başbakan olur.

Muhtıranın içeriğine gelince, TC siyasi sınıfının Kürt meselesini bırak çözmeyi, kavramaktan ne kadar uzak olduğunu göstermekten başka bir anlamı yok. Adamlar senin bir vilayetinin yarısını ele geçirmiş, sen hala daha “şiddet”, “terör” diye geveliyorsun. Ya onlar sana “şiddet ve terörden vazgeç, silahlarını şuraya bırak, konuşalım” diye teklif getirse ne cevap vereceksin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder