27 Ağustos 2012 Pazartesi

Hakk = haqq


Arapça kalın qa ile haqq حقّ   “yasaya veya hakikate uygun olma, right”, ince ke ile hakk حكّ  “sert bir uçla oyma, to carve”.  Bizde de kullanılırlar, ilkinden hakhukukhakikathakkını helal et,hakkıdır hakka tapan, haklı davanızda yanınızdayız, muhakkaktahakkuk, istihkak, tahkikat vs. İkincisinden taşa yazı hakketmekhakkak.

Arapça qaf ile kef apayrı iki sestir, birbirine asla karışmazlar diye biliyoruz. İlki küçük dil civarında bir yerden, ikincisi sert damağın arka kemerinden söylenir. Herhangi bir tarihte, Arapçanın herhangi bir lehçesinde, kaflı bir sözcükten kefli türev türetilmesi ya da tersi olması, ya da birinin yanlışlıkla öbür türlü telaffuz edilmesi ihtimali zayıftır. O yüzden haqq ile hakk iki alakasız kelime deyip geçiyoruz.

*

Derken hokka sözcüğü aklımıza takılıyor: “taştan, camdan veya ağaçtan oyulmuş küçük kap.” Klasik devir Arap sözlüklerine göre bu kelime hem kaf hem kefle huqqa veya hukka yazılabilirmiş. Anlamı “oyma” fiilinden geldiğine göre kefle yazılması mantıklı, ama qafla yazılan şekil daha yaygınmış. (Türkçeye de qaflı haliyle gelmiş, öbür türlü hokka değil hükke olurdu.) Telaffuzda istikrarsızlık genellikle yabancı dilden alıntıya işaret eder. Acaba olabilir mi?

Nitekim bakıyoruz, Arapçayla akraba iki kuzeybatı dilinde, Aramice ve İbranicede kalın h ve kalın kaf ile Ḥ-Q-Q “taş veya metali oymak, sivri uçla kazımak - to engrave, inscribe, carve out.” Aramice sözcük, Babil ve Filistin lehçelerinde Milat öncesinden itibaren kaydedilmiş. Kefli hali yok, her zaman kaf ile yazılıyor. “Oyuk kap” anlamında ḥuqqā bulamıyoruz, ama kuşku yok ki eskiçağda Araplar bu nesnenin adını kendi dillerinde türetmekten ziyade, sanayi alanında daha gelişkin olan kuzey komşularının lehçesinden almış olmalılar.

Aramice sözlüklerde Ḥ-Q-Q fiilinin başka anlamına rastlamıyoruz. Ama Tevrat’tan beri İbranicede görülen ikincil anlam, “yasamak, kanun koymak, ferman etmek”. Anlam genişlemesi gayet mantıklı: yasaları, fermanları, sözleşmeleri taşa oymuşlar, hangi Şark Medeniyetleri müzesine gitsen bir sürü nümunesini görürsün. İbranice ḥuqqah חקּה   “enactment, statute, law, custom”. Bugünkü İsrail’de “anayasa” anlamında kullanılıyor. Ḥaqûq חקוק “taş veya metale hakkedilmiş" anlamında sıfat. Ḥiqqûq חקּוק eski metinlerde “oyulmuş şey”, günümüzde “yasa, kararname, resmen kayda geçmiş karar”. Ḥuqiyot חקיוט “yasallık”.

Arapçada “resmi belge” anlamına gelen bir de hucca = hüccet sözcüğü var, o daha da ilginç. Ama bugünlük bu kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder