Çocuklar 2-3 yaşına geldi mi doğumgünü partilerini bol arkadaşlı ve oyun dolu kutlamayı istiyorlar. Ev ortamına dar gelebilecek misafir sayısı karşısında şehirli anneler arasında oyun/aktivite merkezlerindeki doğumgünü partileri popüler olmaya başladı. Bu merkezlerdeki partiler eğlenceli geçse de maddi olarak daha ekonomik ve alternatif bir doğa partisi yapmak isterseniz en yakınınızdaki parkta açıkhavada kutlama yapmanızı öneririm.
Biz de bu sene park arkadaşlarımızın başlattığı geleneğe katılarak doğum günümüzü parkta kutladık. Evimizin yakınında piknik masaları bulunan büyük bir park var. İlk yıllarda evimizde yaptığımız kutlama bu sefer de parkta çok keyifli geçti. En güzeli çocuklar çok keyif aldı.
Eğer dışarıda park ortamında bir parti düzenleyecekseniz dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var:
-İlk olarak bir haftalık hava durumunu kontrol edin. Davetiyelerinizi ilettikten sonra bir iki gün öncesinde tekrar kontrol edin. Yağmur yağma durumunda kapalı alana geçilebilecek alternatif bir kutlama bölgesi planlayın.
-Parti alanını belirlemek için fazla süse gerek yok, uzunca bir ipe balonları bağlayın. Pasta kesimi sonrasında çocuklara bu balonları dağıtabilirsiniz.
-Bardak, tabak, peçete, piknik masası için örtü alırken plastik ürünler yerine kağıt olanları tercih edin. Evden çatal, kaşık, bıçak getirebilirsiniz. Tüm çöplerinizi parti sonrasında iyice toplamayı unutmayın.
-Davetli olan annelerden tatlı veya tuzlu bir ikram getirmelerini isteyebilirsiniz. Siz de iki üç ikram eklediniz mi masanız kolayca dolacaktır.
-İçecekleri unutmayın, çocuklara su, meyve hoşafı vermeyi düşünebilirsiniz. Biz şekerli meyve suları ve asitli içecekleri tercih etmedik. Tabii yetişkinler için çay ve kahve şart. Büyük termoslarınızı hazır edin.
-Doğumgünü pastası herhalde tüm çocuklar tarafından en heyecanla beklenen ikramdır. Harika bir pastanız olursa tüm çocuklar partiye bayılırlar. Ben de içeriğini doğal ürünlerle hazırladığım krema soslu havuçlu kekimi yaptım. Öyle havalı şekiller, karakterleri yoktu ancak bu seneki tüm aile doğumgünlerinde yetişkinler ve çocuklar tarafından beğenilerek sonuna kadar tüketildi.
Aşağıda en sevdiğim yemek kitabımdan şekersiz kek tarifimi bulabilirsiniz. Bu tarifle esmer bir havuçlu kekiniz oluyor. Malzemeleri organik ve doğal köy ürünlerinden seçecek olursanız kekin tadı çok daha lezzetli oluyor. Ben kitaptaki tarife ek olarak muhallebi şeklinde bir krema hazırlıyorum.
Kek için:
-Yaklaşık 2 su bardağı tam buğday unu
-1 tatlı kaşığı karbonat
-1 tatlı kaşığı tarçın
-yarım tatlı kaşığı toz karanfil
-bir tutam muskat rendesi
-yarım çay kaşığı doğal kaya tuzu (mineral değerleri NaCl sofra tuzuna göre daha yüksektir)
-3 su bardağı (4-5 adetten) havuç rendesi (organik havuçlar kimyasal gübre artığı içermezler)
-1 su bardağı dövülmüş ceviz (ilaçız kabuklu cevizleri tercih edin)
-2 çorba kaşığı yoğurt (evde mayalanmış yoğurt gibisi yok)
-4 yumurta (oda sıcaklığında)
-1.5 çay bardağı zeytinyağı (ben soğuk sıkım sızma zeytinyağı kullanıyorum)
-1 su bardağı pekmez (keçiboynuzu ya da üzüm pekmezi kullanıyorum)
- Yaklaşık 30 santim çapında kek kalıbınızı yağlayıp unlayın. Yapışmaz yüzeyli kalıplar bir çeşit plastikle kaplandıklarından yüksek sıcaklıkta kaplamadan madde sızar. En sağlıklı olan cam ve toprak (güveç) kaplardır.
- Fırınınızı 160 (turbo 140) derecede ısıtın. Un ve karbonatı eleyerek bir kaba alın, elekte kalan kepeği una ilave edin. Baharatı ve tuzu ekleyip güzelce karıştırın.
- Havuç rendesi, ceviz ve yoğurdu ayrı bir kabın içinde bekletin.
- Yumurtaları iyice kabarıncaya kadar, yaklaşık 10 dakika çırpın. Zeytinyağı ve pekmezi ekleyip tekrar güzelce karıştırın. Yumurtalı karışımın içine önce unlu, sonra havuçlu karışımları ilave edin. Tüm malzemeleri çok kısa süre tahta kaşık ile harmanlayın. Unu kattıktan sonra uzun uzun karıştırmayın, keki lif lif yapar.
- Önceden hazırladığınız kalıba döküp üzerini düzeltin. Sıcak fırının alttan ikinci rafında yaklaşık 1 saat pişirin. Kekin ortasına batırdığınız kürdan temiz olacak. Not: evdeki turbo fırınımda kek en fazla 30 dakikada pişiyor. Ancak ilk 20 dakika fırını açmayın, kek içine çöker.
- Piştikten sonra 10 dakika kalıbın içinde dinlendirin. Bir bıçak yardımıyla keki kalıbın kenarlarından kurtarın ve tersyüz edin. Tekrar düz yüzüne çevirip tel ızgarada soğumaya bırakın.
Kreması için :
-yarım litre süt (tercihen çiğ süt, yoksa günlük pastörize cam şişe sütü)
-2 tepeleme yemek kaşığı tam buğday unu
-1 tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi unu (aktarlardan alınabilir)
-yarım çay bardağı pekmez
-1 kutu labne peyniri (isteğe bağlı)
-1 yemek kaşığı tereyağı ya da kaymak
Süsleme için:
-Üzüm, badem, dut, çıtır beyaz leblebi, kuru yabanmersini vb. kuruyemişler
1. Krema için bir tencerede süt, un, keçiboynuzu pekmezi unu karıştırılır. Kaynamaya başlayınca koyulaşıncaya kadar karıştırmaya devam edilir. Ocaktan indirmeden önce pekmez, terayağı ve labne katılır. Labne katılınca biraz daha sulanıyor.
2. Kek telde dinlenip biraz soğuduktan sonra yatay olarak ikiye kesilir. Ardından istediğiniz şekilde kesebilirsiniz. Ben doğumgünü için kelebek, yıldönümü için kalp şeklinde kestim. Kremayı iki kat arasına ve kekin üstüne dökün. Son olarak da kekin üstünü kuruyemişlerle süsleyin.
Şekil olarak pastanelerdeki mükemmel keklere benzemeyebilir, ancak tadının tüm damaklarda uzun süre kalacağına emin olabilirsiniz. Şekersiz oluşu, pekmezle tatlandırılması keki çok daha hafifletiyor.
Benzer şekersiz ve beyaz unsuz tariflere ulaşmak isterseniz Arzu Aygen-Ülfet Aygen tarafından yazılmış “Beyaz Unsuz, Şekersiz, Hamur İşleri” kitabına bakabilirsiniz.
Hepinize çocuklarınızla sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder