Çocuklarımızda doğa bilincini nasıl geliştireceğiz? Hele oldukça kalabalık ve kirliliğin fazla olduğu büyük şehirlerde. Şehirde büyümüş ve çocuklarını da şehirde yetiştiren bir anneyim. Zaman zaman doğa sevgim yüzünden benim de bazı cesur anne babalar gibi Ege sahillerine göç etme hayallerim oluyor. Ancak gerçekler ve yaşadığımız koşullar bizi şehre öyle bağlamış ki kalmaya devam ediyoruz. Peki kaçmak yerine şehirde nasıl bir doğal hayat sürdürebiliriz? Çocuklarımıza doğayı şehirde nasıl anlatabiliriz?
Kendimce evde doğa ve çevre bilincini ufak çocuklarımda oluşturmak için uyguladığım bir kaç yöntemi anlatmaya çalışayım.
Yeşil bir mahalle seçin. Şehirlerde büyük merkezlerde neredeyse yeşil alanlar sıfır. Hele bazı sokaklarda hiç ağaç bile yok. Şehrin daha yeşil bölgelerinde yaşamayı seçebiliriz. Ben ilk çocuğumu doğurmadan önce özellikle her gün gidebileceğim nerdeyse bir koru büyüklüğünde bir belediye parkı olan bölgeyi seçtim. İki çocuğum da her gün dışarı çıktılar.
Evde yeşil bitki, çiçek ve sebze yetiştirin. Çocuğunuz ile birlikte beğendiğiniz çiçeklerin tohumlarını alın, birlikte saksılara gömün, her gün sulasın. Çiçek nasıl yetişir görsün. Sebze yetiştirmeyi de deneyebilirsiniz. Sebzelerin bol ürün vermesi şart değil, zaten balkon ortamında eğer permakültür ile ilgilenmiyorsanız yüksek verim almak zor. Yine de profesyonel balkon sebzesi yetiştiricileri de var. Biz tohumdan birkaç domates, biber fidesi ve maydanoz, nane, dereotu gibi denemeler yaptık. Verimi düşük olmasına rağmen çocuklar her biberi kendileri kopararak afiyetle yiyor.
Her mevsimde parkı ziyaret edin. Yağmur yağarsa salyangoz ve solucan gezileri, kışın kardan adam yapma ve kartopu oynamak için park harika oluyor. Parkta her mevsimde pek çok farklı bitki, ot gösterebilir, ağaçların her mevsim nasıl değiştiğini anlatabilirsiniz. Kızlarımın en sevdiği şey yaprak dökümü sırasında bir demet yaprak toplamak oluyor. Parkta ağaç budama dönemlerinde bulduğunuz ufak dalları eve gelip suya koyabilir, onları köklendirebilirsiniz. Kozalaklar toplayıp evde ufak süsler yapabilir. Tohum ve çekirdekleri biriktirip tekrar doğaya atabilirsiniz. Parka gidemediğiniz zamanlarda apartmanın eğer varsa bahçesinde bile ufak otlara çocuğun ilgisini çekebilirsiniz.
Evde atıkları ayrıştırın. Kendinize en basit olarak organik ve katı atık şeklinde iki tane ayrı çöp edinin. Birine mutfak yemekleri ve ıslak atıkları, birine de cam, plastik, metal ve kağıt atıklarını koyun. Ancak bunları temiz koymaya dikkat edin. Çöp toplayıcılar size teşekkür edecek. Tabii biraz daha uğraşıp katı atıklar için farklı farklı çöp ayrıştırma kutuları da hazırlayabilir, evinizin yakınındaki atık toplama kutularına atabilirsiniz. Çocuklarınızı da bu aktivitelere dahil ederek meyve çekirdeklerini biriktirip doğaya atmayı unutmayın.
Sokak hayvanlarını ve diğer canlıları anlatın.Pusetle dolaşırken ya da yürürken sık sık etrafınızda gördüğünüz canlılara, kedi, köpek, kuş ve böceklere dikkat çekin. Ne kadar canlı davranışlarını anlatır ve gözlem yaparsanız ileride olabilecek olası fobileri engellemiş olursunuz. Çoğu köpek ve kediden korkan kişi aslında bu hayvanların vücut dillerini nasıl kullandıklarını bilmiyorlar. Hayvanlar rahatsız olduklarında veya korktuklarında ilk olarak vücut dilleri ile bunu belli ederler.
Hafta sonlarında doğaya kaçamak geziler düzenleyin. Eğer imkanınız varsa deniz ve göl kıyısına, büyük korulara, milli parklara doğa gezileri düzenleyebilir çocuklarınıza doğayı daha detaylı gösterebilirsiniz. Ayrıca çocuklar için ekolojik çiftliklerde doğa aktiviteleri dolu günler ve kamplar düzenleniyor.
Bunlar şehirli anne ve babalar olarak doğa konusunda yapabileceğimiz şeyler. Aklınıza gelecek başka maddeleri de siz listeye ekleyebilirsiniz.
Çocuklar yeşili severlerse ileride hayatlarında bunu yaşatmaya çalışacaklardır. Yeşil bir dünya için çocuklarımızı bilinçlendirelim.
http://bashico.blogspot.com
http://www.facebook.com/groups/dogalanneyim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder