Biz ne bilelim sen bu kadar güzelsin, deryasın...
Sana gün değil günler ayırmak gerek...
Havanın güzel oluşu şansımız tabi, pırıl pırıl masmavi gökyüzü Her şehirde uğradığımız parklarımız var bizim, keyifle çimenlerine oturduğumuz, sallandığımız, salındığımız, kendimizi bulduğumuz...
Çiçeklerimiz var bizim sokak sokak dokunup gözlerimizle , mest olduğumuz...
Evliliklerine mutluluklarına şahit olduğumuz insanlarımız var... Uzaktan seyreylediğimiz, tebessümle baktığımız...
Ve bir şehirden bir başka şehre giderken doyasıya seyreylediğimiz engin çayır çimen kaplı arazilerimiz var... Almanya'da son kaldığımız otelimize doğru yol alırken...
Sağımız solumuz yeşil, mest halde yol aldık böyle...
Almanya'da şehirlerin sonlarına eklenen -engen , -ingen eki bizdeki köy e denk geliyormuş. Tübingen'i geride bırakıp işin özüne köyüne geldik. Burası sade ve sadece Engen... İşte bu da Engen'deki otelimiz... Sessizliğin doğanın tam ortasında... Bir başka hayal otel bizim için ve biz bu hayalin içinde tam gerçeğinin yanındayız...
Otelden seyrettiğimiz uzakta görünen göl ise Bodensee gölü... Karşısında ise masal ülkesi İsviçre var... Ve biz yarın yolculuğumuzun son gününü geçirmek üzere bu ülkeye gidiyor olacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder