Real Madrid yönetimi yerinde olsam Mourinho sonrası düşüneceğim ilk isim sanırım Jürgen Klopp olurdu. Bu sene Avrupa başarısıyla her ayrıntıda artık kendisini kanıtlamış oldu. Üstelik Dortmund'un başarısının sırrı büyük ölçüde teknik adam imzası taşıyor. Oynadığı bütün büyük maçların içerisinde yüzde yüz teknik adam farklılığı kendisini net bir şekilde gösterdi. Bu sene sadece bir büyük hata yaptı ve Schalke maçını bu hatası nedeniyle kaybetti. 3-5-2 denedi ve sonuç hüsran oldu. Lakin bu maçın dışında kalan Bayern Münih maçları, Real Madrid, Manchester City maçlarını düşünürseniz hepsinden alnının akıyla çıkmayı başardı. Sonuçlara aldanmayın.. Manchester City en az deplasmanda beşlik olmalıydı ya da Real Madrid maçında Mesut'un frikiği beraberliği sağlasa da oyun olarak rakibi ve Mourinho'yu kilitlediği gerçeği değişmiyor.
Maç içi analizleri, rakibe göre farklı ve sıklıkla doğru taktikle sahaya çıkmasını yanı sıra İlkay Gündoğan örneğinde olduğu gibi oyuncuları dönüştürücü rolü, yeniden yaratması takdire şayan. Akademik olarak futbolla ilgilendiği kadar motivasyon yönü de inanılmaz. Oyuncularla kurduğu ilişki Mainz'da iken zaten gündeme oturmuştu..
Spielverlagerung sitesi 2012 yılının en güzel taktik hamlelerinden birisi olarak geçen sezonun şampiyonluk maçında Klopp'un hamlesini ayrıntılı işlemiş. Bir kaç özel ayrıntıyı da ben buraya taşıyorum ama bundan önce "Yensen de yenilsen de" programında bahsettiğim ayrıntıyı burada tekrarlayayım.
3-1 galip geldikleri St.Pauli maçında Kagawa'nın ikinci golü onu çok mutlu etmişti zira tam da çalıştığı gibi gerçekleşmişti. Bu ayrıntı aynı zamanda "Echte Liebe" kitabına da alınmış olduğunu gördük.
"Cezasahası içi yerleşim daha iyi olamazdı. Biz her zaman en az üç ve sıklıkla dört kişi rakip ceza sahasında olmalıyız. İki kişi de kenarlarda olmalı.Burada da böyleydi. Götze çizgiye kadar topla indi. Penaltı noktasındaki Greukreutz'u gördü. O tam da olması gerektiği yerdeydi. Kevin vurabilirdi belki ama arkasında Kagawa'nın olduğunu ezbere bildiği için topa dokunmadı ve Kagawa yerden köşeye golü attı. Eğer ki o top kaleciden ya da direkten dönseydi Bender de orada dönen topu tamamlamak için bulunuyordu. Tam da bizim çalıştığımız gibi.. Muazzam bir "çalışılmış" gol."
Elimde bulunan kitapta öyle ayrıntılar var ki bu çalışmanın sonucunun bugünkü başarıdan dahi fazlası olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Oynan maçın her karesini farklı şekidle yeniden izleyip oyuncularına yeniden yaşatıyor. Hataların üzerinden geçiyor ve yeni tekniklerle beraber farklı metotları uygulayıp fark yaratıyor Klopp..
İşte o farkı geçen sezon şampiyonluk maçında da yaratmıştı..
Mevzu bahis konu 4-4-2. Savunmada her iki takım da 4-4-2 dizilimiyle rakibi baskı altına almak ister. Bu savunma diziliminin en önemli getirisi stoperlerle defansif orta sahalar arasındaki bağlantıyı iki forvet baskısıyla kesmesidir. İki forvet sıklıkla iki stopere baskı yapar, oyun kurmasını zorlaştırır. Şunu da hatırlatayım.. Sezon başı Dortmund'un rakipleri oyun kurucu stoper olan Hummels'e baskı yaparak Dortmund'u bir süreliğine etkisizleştirmeyi de başarmışlardı. Ortalama topla buluşması 80 küsur olan Hummels 39'a kadar gerilemişti. Klopp bunun da üstesinden geldi (başka bir post konusu olsun) Burada ise sorun Bayern'in presi. Bayern-Barça gibi takımlar topa bu kadar çok sahip olurken en önemli özellikleri tam saha presidir. Klopp burada farklı bir şey denedi.
İki defansif orta sahasından birisini iki stoperin arasında değil soluna yani sol bek Schmelzer'in dahi arkasına kaydırdı. Yerleşim 3-3-3-1 oldu. İki stoper bir defansif orta saha.. beklerle beraber İlkay.. Üç ofansif orta saha ve bir forvet şeklinde. Bu şekilde Bayern presi kırılmış, forvet baskısı etkisizleştirilmiş oldu. İki forvetin(Gomez ve Müller) önünde üç oyuncu yer aldı. Adam paylaşımında ikilemde kaldılar. İlkay Kehl'in yerine geçti. Kehl sol bek Schmelzer'in arkasına yerleşti. Gomez ve Müller presi ise deyim yerindeyse anamsızlaştı. Gustavo hali hazırda Kagawa'ya yapışmış, Kroos ise bir adım geri gelerek pas aldığında İlkay'a baskı yapacak şekilde kendisini konumlandırdı. Lakin Dortmund oyunu geriden bek bölgesinden kurdu zira buraya bir yardım da sol ön oynayan ama savunması güçlü Greuskreutz'u soktu. Bu şekilde hem presi kırdı hem Robben-Lahm gibi Bayern'in en etkili hücüm silahına üç savunma oyuncusuyla karşılık vererek etkisizleştirdi ve toplamda oyun dengelendiği anda sağ kenarında oluşan boş alandan da sonuna kadar faydalandı..
Hayatım Futbol'a Hamburg analizi yaptığımız vakit Hamburg teknik direktörü Fink'in defansif orta sahasını pek çokları gibi iki stoperin arasına "oyun kurucu rolünde" sıklıkla yerleştirdiğini ve diğer orta sahayı da hücumda on numara olarak kullandığını belirtmiştim. Geçen sene hatırlarsanız eğer Ersun Yanal da başarılı bir deneyim olmasa da Dede'yi aynı şekilde kullanmaya başlamıştı. Klopp stoperlerin ortasına değil de kenarına yerleştirerek olası bir top kaybında gelecek kenar ortalarda merkezdeki stoperlerin savunmasından faydalanmaya devam edebildi. Bayern'in etkili kenarına üç savunma oyuncusu koymuş oldu ve Scmelzer'i bir adım öne atarak daha etkili bir şekilde de kullandı hücumcu bekini.
Bayern'e göre hazırlanmış muazzam bir maç planıydı.
Mourinho'nun İnter'i 2010 Şampiyonlar Ligi finalinde Robben'i benzer şekilde durdurmuştu. Cambiasso'yu solda Hamit'in de oynaması nedeniyle Robben kenarına kaydırmış ve çalımlarla ilerleyen Robben her seferinde aut çizgisinin dışında bulmuştu kendisini. Burada hem hücum hem de savunma açısından fark yaratacak bir plan kurmuştu Klopp..
Presi kırdıkları anda İlkay ve Pisczek ikilisinin Kagawa ile olan iletişiminin önünde engel de kalmıyordu..
Dortmund Lig maçlarında Bayern'e beş maçtır yenilmiyor. Beş maç içerisinde de Jürgen Klopp'un özel taktiği, imzası vardır.
Real Madrid maçı öncesi söyledikleri çok iyiydi:
"İnsanların anlamadığı ya da yanlış anladığı konu şu: En yetenekli futbolcu saha içerisinde en fazla alana sahip olmuyor"
İki madrid maçında da Real'e alan bırakmadı. Götze gibi teknik bir on numaravari ofansif oyuncu deplasmandaki madrid maçının savunmasıyla maçın adamı oldu. İki maçta da kurgulanmış oyun planı sonuna kadar işledi. Belki ikinci maçın ikinci yarısı Mourinho'nun hamleleri işi değiştirdi diyebiliriz ama 180 dakikanın 130'unda Dortmund daha iyi olan taraftı.
2012 yılının bana göre en iyi teknik direktörüdür. Yerel başarı: Yılın ilk yarısında hem ligi hem de kupayı aldı. İkinci yarısında ise ölüm grubunu yenilgisiz ve rakiplerine üstün gelerek lider bitirdi.
Helal..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder