PSG'nin yeni sahipleri kulüp logosunu da değiştirmek istiyor.
Akhisar Belediyespor'un taraftarı olmak PSG taraftarından çok daha anlamlı geliyor bana. Hayatta isteyeceğim son şey taraftarı olduğum kulübün dünyanın en zengini dahi olsa bir kişinin malı olması.
İtalya'da bazı kulüpler kimi ailelerin tekelinde ama bu onlara da benzemiyor. O kültüre ait olmayan, orayla bırakın kültürel bağlantıyı orada yaşamamış çok başka bir insan gelip söz sahibi oluyor, "bu benim malım" diyor ki taraftara verilecek daha büyük bir cezayı ben düşünemiyorum.
Sağolsun Bundesliga'da yasalar böyle bir hakkı herhangi bir insana vermiyor. Almanya'da herhangi bir şahıs herhangi bir kulübün yüzde 51 hissesine sahip olup tek başına söz sahibi olamaz. Ki mevzu bahis konu taraftarlık kültürü olduğunda Bundesliga fersah fersah ileride hepsinden.
PSG taraftarı ki formasını iki kulübün birleşmesinin tarihi olan 1970'den bu yana değiştirmelerine dahi tepki koymuş, her seferinde klasik formaya geri döndürmek zorunda kalmışlardır. Üstelik bu Manchester City rengine dönüşmesi bir yana ezeli rakip Marsilya'yı da andıran şu değişimi kabul etmesi mümkün değil.
Şu bebek arabasını yok etmek istiyorlar. Fransa'nın o en uzun süre tahtta kalan meşhur "Güneş" Kralı Ludwig XIV'ün doğum yerini simgeleyen çocuk arabası artık olmayacak zira yeni "Kral" bunu istemiyor. Şahsen ben prensip olarak Krallara karşı olan ve bu yayılmacı politikaya sahip Fransa Kralı'nı çok da umursamayan bir insanım ama PSG taraftarı muhtemelen böyle düşünmeyecektir.
İbra'yı sevsem, güzel oyuncuların birleşiminden doğacak sonucu merak etsem de ne zaman PSG yenilir, Manchester City yenilir bir başka keyif alırım.
Umarım yakın zamanda şeyhler futbol arenasını terk eder diyeceğim ama.. Zor.!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder