16 Ocak 2013 Çarşamba

Guardiola Bayern'de.!



Bana göre;

Dünyanın en başarılı menajeri(Şimdi başkan olsa da)  ile dünyanın en “başarılı” teknik direktörü bir araya geldi. Bayern Münih ile Guardiola  bu yazdan itibaren geçerli olmak koşuluyla üç yıllığına anlaştı.

Yine bana göre;

Bayern Münih bu dünyanın “açık ara” en iyi yönetilen kulübüdür.  Bugünün büyük kulübü ve geleceğin yıldızıdır. Alianz Arena’nın borcunun 5-6 yıl sonra bitmesiyle beraber şaha da kalkacaklardır yakın zaman içerisinde.  Kredi çekmeden 40 milyonu hazır parasından çekip transfer yapan belki de “tek” kulüp. Üstelik bu parayı da ne devlet desteği ne şeyhler yardımıyla bankasına koydu. Futbol kulübünü iyi yöneterek futboldan kazanmışlardır.  Dev kulüpler arasında örneği yoktur zaten. Bu yüzden PSG’nin, Şeyhlerin en büyük düşmanı ve “UEFA Financial Fair Play” yaklaşımının da en büyük destekçisi.

Chelsea gibi 100 milyonu aşan bonservisi sunsalar dahi yıldızı Ribery’i satmazlar.  Keza Lahm’ı.. Schweinsteiger’i  Real Madrid istese dahi aynı  şekilde. Yine isterlerse yıllığına Chelsea’nin 22 milyon euro verdiği ve bugün dünya devlerinin peşinden koşturduğu Guardiola’yı alırlar.

Gövde gösterisi yaptılar..

Guardiola’nın başarılı olup olmaması ayrı bir konu. Bugün için bu hamle bu kulübün büyüklüğünü gösterir.  Real Madrid, Barça ve Manchester United’a karşı yıllardır her sene  minumum -150 milyon euro ile başlamasına rağmen başarı ve “kazanç”  seviyesini onların aşağısına indirmedi. Son üç yılın ikisinde de Şampiyonlar Ligi finali oynadı bu takım.

Louis Van Gaal’in yerleştirdiği sistemi şimdi Guardiola geliştirecek. Van Gaal'in burada kovulmasına rağmen tek bir insan yetkinliğini eleştirmedi ve bu konuda sürekli onu övdüler. Sorun uzlaşmaz ve inatçı  karakteriydi. Sistemi parçalıyordu ve tam da bu yüzde Mourinho'yu da aylar öncesinden ben istemem diyordu Uli Höness. Zira prensipler..

Mourinho  bugün kovulsa dahi dünyanın en iyi teknik direktörü olmaya devam edecektir. Aynı şeyler Guardiola için geçerli değil. İkinci macerası onun bundan sonraki teknik adamlık tanımını oluşturacak, bugün elde ettiği kupaların kaçta kaçının kendisine ait olduğunu ispatlayacaktır. Bu yüzden ince eleyip sık dokuyarak bu kararı verdi ve kurumsal açıdan dünyanın en iyi yönetilen kulübüne geldi. Burada elde edemeyeceği başarı yok. Ne ekonomik kriz ne de başka bir ayrıntı.

Neden Bundesliga?

La Liga'da Barça'ya karşı oynamak istemez ve zaten o ligde kendisini ispatladı. Serie A’nın üç liginin içerisinde olan kulüplerin yüzde yetmişi iflasın eşiğinde. Statları dolmuyor, geleceği büyük kulüplerin bireysel başarılarında. Premier Lig’in son dönem çöküşü bana göre devam etmeyecek ve kısa süre içerisinde toparlanacaklardır belki ama kurumsallaşma söz konusu olduğunda  Manchester United ve Arsenal dışında Bayern Münih’ten daha iyi bir seçim şansı yok. Guardiola kendi felsefesini yeşertebilceği ortamı aradı. Üstelik Bundesliga seçimi Guardiola’nın iddiasının boyutunu  da gösteriyor.

Dil sorunu?

Bayern Münih’in geçmişinde Almanca bilmeyen teknik direktör yoktur. Trapattoni’nin dahi yarım yamalak da olsa Almancası vardı. Bugün Sneijder’in menajeri olan Danimarkalı Soren Lerb üç yıl Bayern’de top koşturmuştu ki ligdeki en kötü derecesi olan 12.cilik de Soren Lerby zamanında gerçekleşmişti. İlk defa belki de bu kadar Almanca’ya uzak bir insan burada görev yapacak.  Sonucu hep beraber göreceğiz.

Doğru seçim çünkü..

Bayern’in yolu zaten barçaya gidiyordu. Bu da Louis Van Gaal’in yerleştirdiği, Alman milli takımına kadar etki eden bir futbol felsefesinin varlığından dolayı gerçekleşti. Barça sonrası Şampiyonlar Ligi’nde topa en fazla sahip olan takımdı Bayern Münih.  Burada Guardiola hem kurumsallaşma açısından en iyi kulübü seçti hem de futbol felsefesi bakımından başarılı olacağı bir yere geldi.  Bu blogda Hoeness’in aylar önce Mourinho’nun Bayern’e uyuşmayan yönünü anlatırken bir teknik direktör alacak olsaydım bu Mourinho değil Guardiola olur açıklamasını yayınlamıştık zaten. Sürpriz değil bu seçim.. 

Sorun ?

Tek sorun sezon sonu gidecek olan teknik direktörün takım üzerindeki otoritesinin azalması. Ne olursa olsun bu açıdan bir sorun yaşanacaktır. Keza teknik adamın motivasyonunun da azalacağını söyleyebiliriz..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder