Buralara kadar gidip Eski Datça'ya adım atmazsam olmaz! O kadar çok seviyorum ki burayı, bu taş binalar dokusu bozulmamış hali ile beni her seferinde kendine daha çok bağlıyor...
Ne zaman gelsek Karya çay bahçesinde mutlaka bir soluklanırız. Bir tarafta Can Baba'nın yarım kalan şarabı, diğer tarafta gözleme yapan köylü kadınları... Mmmm patateslisi nefis!
Sokakları arşınlarken bu terkedilmiş taş evi görüp camından içeri bir göz atıyorum...
Burası aslında bir heykel ustasına aitmiş ama terkedip İstanbul'a gitmiş, yakın zamanda da başka birine devredilecekmiş. İnsan böyle bir yeri nasıl terkedebilir ki? Aklım almıyor doğrusu...
Bir yanda eski bir zeytinyağı değirmeni, diğer yanda sanatçının yaptığı resimler, heykeller...
Ve bu terkedilmiş mekanın keyfini süren tatlı bir kedicik...
Onu uyandırmadan fotoğrafını çekip yine aynı sessizlikle taş binayı terkediyorum...
Bu çiçeğin adını bilen var mı? Bayıldım ben kendisine!
Bunlar da Datça hatıralarım... Kolyemi eski Datça'da ismini hatırlayamadığım bir dükkandan aldım... Diğeri ise annemle tesadüfen içeri girdiğimiz Natural Active'den aldığım mis gibi kokan ballı narenciyeli cilt peeling'im, çok memnun kaldım, keşke diğer ürünlerinden de alsaydım diye pek hayıflandım...
Adres: İskele Mah. Atatürk Caddesi 43/E Datça / Muğla
Tel: +90 (252) 712 4860
Şimdi sırada hepinizin bayılacağına inandığım kukla sergisi, doğası ile beni büyüleyen Yasnaya Polyana gezisi ve pek tabii Ekim ayı sürpriz çekilişim var ;) Takipte kalalım sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder