Hepimizin tatil anlayışı farklıdır tabii... Ama benim için tatil demek sessizlik ve huzur demek. Yeterince binalarla çevrili olduğumuz koca şehirlerden kuytu köşelere kaçmak demek... Marmaris'in beton yığınları yerine Bencik Koyu'nun yeşilliklerine karışmak demek...
Sabah kahvaltımızı yaparken sincaplar da bizim ekmeklerimizden yedi, ne kadar tatlılar di mi? Evom karşıma ne zaman bir sincap çıksa aklıma sen geldin hemen, senin yerine de uzaktan sevdim onları ben :)
Biz çiçek yerine sevdik, meğer biberiye imiş...
Yürüme yolumuz 10 dakika, koyun mavi suları bizi bekler!
Ve işte masmavi deniziyle Bencik... Burası sadece site sakinlerinin kullanımına açık, bu yüzden çok şanslıyız :)
Denizin dibinde tatlı bir yengeç öğle yemeğini eşelemekte...
Benim yüzdüğüm şu saatlerde Moskova'da hava kaç derece demiştiniz efendim duyamıyorum sizi kulağıma tuzlu su kaçtı sanırım ;)
Bu güzelliği bir çeşit deniz canlısı zannederken tüp kurtçuğu çıkmasın mı! Bu çiçek gibi şeyler kurtçuğun taçları oluyormuş, bu taçlar yardımıyla suyu süzerek besleniyormuş. Asıl canlı tüpün içinde yaşayan solucan gibi birşeymiş. Bu kadar zarif birşeyin solucan olmasını kabullenmiyorum, benim için o bir deniz lalesi olarak kalsın lütfen :)
İşte tam konsepte uygun bir kitap ;) Herkes okuduğu kitapta beğendiği kısımların altını çizer, bense çikolatalı parmak izleri, cips kırıntıları, kola damlaları ile "bugün ne yedim?"in resmini çizdim resmen, çok sürrealist bir çalışma oldu ama :P
Güneş hafif hafif batmaya başlayınca toparlanıyoruz... Malum orman içinden geçen bir yolumuz var, kurda kuşa yem olmayalım sonra ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder