5 Kasım 2012 Pazartesi

Mekik





Bu hafta sonu nasıl geçti anlamadım bile çünkü prensim yanımdaydı, bu anlar hiç bitmesin istedim. Maalesef bir süre daha İstanbul-Moskova arası mekik dokuyacağız. Gerçekten çok zor bu mesafelere boyun eğmek :(  O yanımızda olmayınca bir şeyler hep eksik kalıyor, her ne kadar minik kızım günümü aydınlatsa da günün sonunda yanımda aradığım prensim oluyor... Yazın geçirdiği zorlu ameliyatın ardından her dakikamızın ne kadar kıymetli olduğunu bildiğim için bir anımızın ayrı geçmesini istemiyorum. İnşallah bu zorlu günler de geçecek ve biz hep bir arada olacağız. Tek yapmam gereken Ocak 2013'e kadar biraz daha sabretmek...




Uzun bir süredir outfit postu yayınlamamıştım, şimdi komik geldi böyle kendimi koymak :)


3 aydır hala aynı kilodayım: 68! Atv'de Krem diye bir dizi var ya hani, hah işte aynaya her baktığımda kendimi o başroldeki şişman kız gibi görüyorum. Ne giysem kendimi hiç beğenmiyorum, önümde herşeye burnunu sokmak isteyen, benden bir adım önde gitmek için can atan kocaman bir göbek var sanki. "Bira göbeği değil ya bebişim ortaya çıktı!" diyerek kendimi sakinleştiriyorum ;) Bakalım bundan sonraki aylarda kilomdaki ivme aşağı doğru inme eğilimi gösterecek mi?


Aaa inanmıyorum şimdi farkettim elbisem üstteki siyah beyaz fotoğraftaki bayanla aynı! Vay anasını!




Evreka evreka! Göbeği alt etmenin bir yolunu buldum ;) Amerika'dayken bunun bir benzerini (AB Slide markayı) kullanmıştım, her gün yapınca gerçekten etki etmişti, burada aynı markayı bulamadım Roller Slide isminde benzer bir alet satıldığını görünce hemen aldım. Şimdi tek yapmam gereken minik prenses uykudayken sadece 5 dakikamı bu alete ayırmak ;)




Uyumak demişken... Ahhh bakmayın siz onun böyle mışıl mışıl uyuduğuna!




Uyanık olduğu her dakika biz bu vaziyetteyiz ;) Totomunuzun ve sırtımızın yer görmesinden hiç hoşlanmıyoruz! İstiyoruz ki her an her dakika evin her köşesini her odayı dolaşalım tekrar dolaşalım sonra tekrar dolaşalım :) Kendimi bazen Nil'in atı gibi hissediyorum, sabit durmaya başladığım anda dehhh der gibi bir ıhhh yapıyor bir iki tekme atıyor ve ben komutu alıp başlıyorum ordan oraya dolaşmaya :) Dıgı dıg, dıgı dıg, dıgı dıg :) Ohhh küçük hanımın hayat dolce vita vallahi! Bunları yazıyorum diye şikayet ettiğimi sanmayın ama! Onu böyle kucağa alıştıran benim, biliyorum ki bir süre sonra istesem de kucakta durmayacak, o minik ayakları ile alıp başını gitmeye çalışacak, bu yüzden şimdi bu anların tadını çıkartıyorum ben :)




Bizden haberler şimdilik bu kadar...


Hepinize harika bir hafta dilerim!




Dıgı dıg :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder